Dönülmez akşamın ufkundayız.Vakit çok geç;
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Devamını Oku
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
İbrahim ACAR 1956
Güzel Anadolu’muzun güzide illerinden biri olan Uşak ilinin şirin mi şirin bir köyüdür benim “Zep” Bozköy’üm.
Anamın bana çocukluk yıllarımda anlattığına göre 1956 yılının karlı ve soğuk bir kış gecesi 2 odalı kerpiç duvarlı bir evde dünya ya gelmişim.
Babamın ideali beni okutmaktı. Zaman zaman kendi işinin zorluğunu bana gösterip, “bak işte görüyorsun taş işçiliği yapmak çok zor oku” diyordu. Köyümüzün tarlaları hep yamaçlarda olduğu için köy halkı Uş ...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!