Hayal lügatimde “i” harfiyle başlar sözüm
İn-san, iş-it
Bir de İstanbul vardır ki o benim
Ben yine İstanbul…
Aşiyan gecesinden bakma vaktidir şimdi
ve bir sis perdesinde ''mel'un şehir''ben.
Bana İstanbul’u anlat dediler,
Dinle öyleyse ama kapama gözlerini…
Çetin savaşlar verdi toprağım, varlığım
Zor işti bana sahip olmak
Şimdi de zor… Bende adam gibi yaşamak.
Boğaz tadımda bir kadeh rakı, bir balık keyfi yapmak
Beyoğlu caddesinde keşmekeş kaldırımları arşınlamak
Köprü altı şarapçılarından bir yudum mey çalmak
Veya
Baş ucumda ehli keyif bir hayat yaşamak değilim ben sadece
Ortaköy’de, Kapalıçarşı’da yahut Moda’da
Dilediğince gez sokaklarımda
Yine de yaşayamazsın beni kolay kolay
Bir külçe aşk lazım Adalar’dan esip geçen
Benlik havalarda coşmalısın hem de hiç içmeden
Vuku bulmalı düşlerin, esenliğin her yerimde
Tenimde hapis olmalı varlığın
Öyleyse bir kadın olabilir ancak İstanbul,
Ve İstanbul…ben o kadın …
Lodoslu kokumdan çekmelisin içine bir de
Seyrine doyulmaz yalılarımda konaklamalısın
Bir de şarkı tüttürmelisin buram buram
En ücra köşelerime değmeli sevdan
Türkün yanıp yakılmalı içimde
Her adımın büyük olmalı ve bir iz bırakmalı çehremde
Öyleyse bir hatıra olabilir ancak İstanbul
Ve İstanbul bir hatıradır bende…
Böyle giderse bitmeyecek bu gaile
Coşmalı martılarla birlikte, köpük köpük denizimde
Dalgalardan, kayalarımdan şahlanmalı belki de
Utandırmalı biraz, kim varsa bu şehirde
Ne yapmalı bilmem ki geçinebilmek için sizinle
Düşmeseydi acılar Aşiyan gecesinin rahmine
Büyümezdi belki bu efsunlu sancı içimde
Alkışımdan, şanımdan
Medet uman kim varsa bu şehirde
Bana sorsun önce
Desin ki, “Bugün İstanbul nice? ”
Cevap: Eh…
-Nasıl yani?
-İyiyim
-…
-İyiyim tabi ya, şımarığım hatta biraz
Mutlu da olabilirim aslında
-Ne yani? Nasıl olduğundan emin değil misin?
-Ne asıl olduğumdan sana ne. Benim aslım soyludur bir kere
-….
İçinizden en çok gölge oyunlarını sevmiştim…
Öyleyse bir umut olabilir ancak İstanbul
Ve İstanbul bir oyun…
Gitmeyin yine de
Başı boş bırakmayın beni sahnemde
Kimse göremiyor, bu şehir serzenişte
Ve kimse umursamıyor bu şehir nerede?
O şehir senin, benim, onun içinde
Her şeyiyle bu gerçeğe gebe
İster yaşlılıktan de, ister alınyazısı
Eğri cetvelden çıkmazmış doğru çizgi
Siz beni nereye kadar resmetmiştiniz?
Mutluluğun resmini yapamazsın demişti şairiniz
Ben İstanbul’um
Başka bir söze yeter mi hacetiniz?
Hayal lügatimde “i” harfiyle biter sözüm
Mazi, Hayali, şimdi
Bir de İstanbul vardır ki o benim, hiç bitmeyen
Ben yine İstanbul…
Aşiyan güneşinden bakma vaktidir şimdi
ve bir gölge perdesinde ''kukla şehir''ben.
Bana İstanbul’u anlat dediler, anlattım
Kapama gözlerini…
Kayıt Tarihi : 13.4.2006 23:39:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (8)