Allah’ın selamı, rahmeti, bereketi ve muhabbeti üzerinize olsun.
Kur’an’ı Kerim’i Cebrail’den (as) , Allah Resulü’nden (asm) ve hatta Ezeli Kelam Sahibi Allah’tan bile dinleyebiliriz.
“İ’lem Ey kardeş bil ki; sen Kur’an’ın istimaında bulunduğun zaman, onun çeşitli tavırlar ve perdeler üzerindeki muhtelif etvarlı nagamatının her birisi için; ve irşadi olan mütenevvi’ mertebelerine göre; ve Cebrail’den (As.) ta ondan dinlediğin adama kadar olan vesaitin hissiyatıyla insibağ olan derecelerine muvafık olarak her mevkiye münasib bir tarz-ı libas giyerek dinleyebilirsin.
Meselâ sen, kendi meclisinde kulağınla dinlediğin adamdan geçerek, tâ nübüvvet şahikasının zirvesinde oturup arz meclisinde ebna-i cinsi olan beni-Âdeme ve başkasına (cinn ve ruhanilere) Kur’an’ı okuyan Hazret-i Muhammed’den de (Asm.) dinleyebilirsin. Hem tâ Cebrail’in (As.) Cenab-ı Peygamber’e (Asm.) ufk-u a’lâdan hitap ederken dahi istima’ edebilirsin. Daha daha, tâ Mütekellim-i Ezeli’nin yetmişbin hicap arkasından kab-ı kavseyn-i ev edna’da Peygamberimizle (Asm.) konuşurken, o Rabb-i İzzet’ten dahi dinlemen mümkündür. İşte eğer kuvvetin varsa, her bir makamın ona layık bir tarz-ı libasını giy ve dinle! ” (Mesnevi-i Nuriye, Abdülkadir Badıllı tercümesi.)
Artık birbirimize iki yabancıyız.
Her ne kadar acı olsa, ne kadar güç olsa
Her şeyi evet, her şeyi unutmalıyız.
Her kederin tesellisi bulunur, üzülme.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta