Ey Sevgili Rabbim, başladığımız iş olan Esma-i İlahiye’nin hakikatlerinin anlaşılmasına ve yaşanmasına vesile olması için, hangi isim ve sıfatların ön plana çıkacak veya baskın olacaksa onları lütfedip tecelli ettir.
Esmaü’l-Hüsna’yı bütün yönleriyle ve tam olarak kavrayabilmemiz için, Kuran’a müracaat ettiğimiz takdirde Esma’nın Hüsna’lığını, yani isimlerin güzelliğini, yine o isimlerin en güzel mertebesinde onları anlamış oluruz. Eğer bir insan, Esmaü’l-Hüsna’nın en güzel mertebesini görüyor ise, kainattaki hiçbir şeyi çirkin, eğri ve kötü göremez, bilakis; o insan için kainattaki her şey güzel, doğru ve iyidir, işte bu sebeple o insan kendisini, bakış açısı ve Allah’ın isimlerine muhatabiyeti ölçüsünde kainatın en mutlu insanı hisseder.
Allah sıfat ve varlık olarak sonsuzdur. İnsan Allah’ı ve Allah’ın sonsuzluğunu Allah’la; diğer isimlerin tecellilerinin sonsuzluklarını da, O’nun isimleriyle görebilir, bilebilir, anlayabilir, hissedebilir ve hatta yaşayabilir.
Bizim için bir sistematik çerçevesinde esmanın bütünlüğünü görmek mümkün olmakla beraber, o bütünlüğün içine dahil olmamız da mümkündür inşallah, ama bu görmek ve yaşamak çerçevesinde, üç türlü mertebe ve hal ortaya çıkıyor: Birinci Mertebe: Bu bütünlüğü dışarıdan görenler. İkinci Mertebe: Bu bütünlüğe bazı hal ve durumlarda dahil edilip çıkarılanlar. Üçüncü Mertebe: Bu bütünlüğe daimi olarak kabul edilenler.
Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
Büyüdükçe büyüyor gözlerin
Ben sana mecburum bilemezsin
İçimi seninle ısıtıyorum.