Allah’ın sevgi, şefkat ve merhameti üzerinize olsun.
Bu yazımızın konusu; Allah’ı görmek mümkün müdür veya Allah istediği varlıklara görünür mü? Sorularının cevabını bulmaktır, inşallah ve biiznillah.
“İndiği zaman necme kasem olsun ki (Parça parça inmiş ayetlerin her bir inişi kanıttır ki) arkadaşınız sapmamıştır, azmamıştır. O, hevasından da konuşmuyor. O, kendisine vahyedilen vahyden başka bir şey değildir. Ona, onu müthiş kuvvetleri olan öğretti. O, üstün akıl sahibi. Ki istiva etmiştir O. Ve O, en yüksek ufukta idi. Sonra yaklaştı ve hemen sarktı. İki yay uzunluğu kadar, ya da daha yakın olmuştu. Hemen de kuluna vahyettiğini vahyetti. Gönlü, gördüğünü yalanlamadı. Onun gördüğü şeyden kuşku mu duyuyorsunuz? (onun gördüğü şey hakkında onunla mücadele mi ediyorsunuz?) Ant olsun onu, başka bir inişte daha gördü. Son sidrenin yanında. Ki onun yanında oturulan bahçe vardır. O zaman sidreyi kaplayan kaplıyordu. Göz şaşmadı ve azmadı.” (Necm: 1-17)
Yukarıdaki 13. ayette; “Ant olsun O’nu, başka bir inişte daha gördü” dediği görme, aşağıdaki 23. ayette ifade edilen görmedir:
Saati mi şaşırdı bu hıyar?
Gerçi hiç saati olmadı ama
En azından birine sorar.
Cebimde bir lira desen yok,