Kışın ızdırabından, mutluluk savurarak,
Hıçkıran rüzgârlarla, semalara vurarak,
Galaksiler içinden atmosfere akarak,
Küsmüş güneşe inat, şuleleri yakarak,
İçinde doğuş esin, havaya düşen cemre,
Kurtuluşa bestesin, kuşlar uçar o emre.
Ay altında serenat, türkuaz sabahları,
Baharın çığlıkları, göklerdeki ahları,
Arştan arza şifreli, basiret bakışları,
Bir haftada bitirir, zemherili kışları.
İçinde rahmet saklı, havaya düşen cemre,
Gönlü, aşka tutsaklı, Mevla’dan gelen emre.
Hele bakın göklere, bir muştuya mayalı,
Atiler umut yüklü, yıldızı saymayalı,
Kardelenler söyledi, bahar kışa dayalı,
Göklerde yıldız açar, gönüller adayalı.
İçinde bahar yatar, havaya düşen cemre,
Nice yürekler atar, insan koşar o emre.
Karanlık gecelerde, bir vuslatı yüklenmiş,
Açılmış kapıları, göklerde büyüklenmiş,
“Yıldızların altında” ihtişamı beklenmiş,
Bu rüyanın ucu yok, hülya sana eklenmiş.
İçinde âlem yüklü, havaya düşen cemre,
Âlem küçük büyüklü, canlılar uyar emre.
Sevdanın ekseninde, sana gönül bağladık,
Geç kalmayasın diye oturup da ağladık,
Talihler tanık buna, bu sevdayı sakladık,
Yeşeren atmosferi, bulutlarla akladık.
İçinde umut saklı, havaya düşen cemre,
İçinde bulut aklı, rahmet inecek emre.
20.02.2010
AŞKOĞRAFYA/Tarık TORUN
Tarık TorunKayıt Tarihi : 20.2.2010 00:31:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Cemrenin kelime anlamı 'kor halindeki ateş'tir. İlkbahar başlamadan önce birer hafta aralıklarla havaya, suya ve toprağa düştüğüne ve onları ısıttığına inanılır. Eskiler 365 günlük yılı 'kasım' ve 'hızır'günleri olarak ikiye ayırmışlardı. Kasım 179, hızır ise 186 gündü.Yılın kasım kısmı yani kış devresi 8 kasımda başlar, 6 mayısa kadar sürerdi. 6 mayısta da hıdırellez ile birlikte yaz devresi, hızırgünleri başlardı. Kasım ayına kasım dememiz oldukça yenidir. 1945 yılında ilgili kanun yürürlüğe girene kadar, kasım ayına 'teşrinisani'denilirdi. Kasım adı Arapça 'bölen' anlamındadır. Yılı böldüğü için bu ad verilmiş olabilir. Kasımın kırk altısında, kırk gün anlamına gelen 'erbain', seksen altısında da elli gün anlamına gelen 'hamsin' başlar, böylece kışın en soğuk zamanları olan doksan günlük süre geçmiş olurdu. Kasım günlerinin ortasını geçip yüz gün arkada kalınca halk arasında zorlu kış günlerini arkada bırakmanın bir ifadesi olarak 'geldik yüze, çıktık düze'denilirdi. Kasımın yüz beşinde (19-20 şubat) birinci cemrenin havaya, yüz on ikisinde (26-27 şubat) ikincisinin suya, yüz on dokuzunda da (5-6 mart) üçüncü cemrenin toprağa düştüğüne ve yedi günlük aralıklarla buraları ısıttıklarına inanılırdı. Cemrelerin düşüş sıralamasında önce hava ısınıyormuş gibi görünse de hava doğrudan güneş ışınları ile ısınmaz. Güneş'ten gelen ışınlar önce yeri ısıtırlar, yerden yansıyan ışınlar havayı ısıtırlar. Aksi olsaydı, yükseldikçe, dağların tepesine çıktıkça, Güneş'e yaklaşıldığı için hava gittikçe ısınırdı. Meteorolojik olarak ısınma sıralaması toprak - hava- su şeklindedir.Cemre her ne kadar folklorik bir inanış olsa da, cemreler arasındaki günlerde hava sıcaklığında az da olsa düşüşler yaşansa da, özellikle Marmara bölgesine ait istatistiklere göre, cemre tarihlerinde yüzde 80'e varan oranda ısınma meydana gelmektedir. Cemreler Türk dünyasının kültür ve edebiyatına da konu olmuşlardır. Örneğin, divan şairlerinin cemre zamanları, baharın yaklaşması dolayısıyla önemli kişiler için yazdıkları övgü şiirlerine 'Cemreviye' denilirdi. Ben de bu duygularla bahara 'Bismillah' diyen birinci cemreyle sizleri selamlar, saygılarımı sunarım...........
![Tarık Torun](https://www.antoloji.com/i/siir/2010/02/20/i-cemre.jpg)
Baharın çığlıkları, göklerdeki ahları,
Arştan arza şifreli, basiret bakışları,
Bir haftada bitirir, zemherili kışları.
İçinde rahmet saklı, havaya düşen cemre,
Gönlü, aşka tutsaklı, Mevla’dan gelen emre.
Hele bakın göklere, bir muştuya mayalı,
Atiler umut yüklü, yıldızı saymayalı,
Kardelenler söyledi, bahar kışa dayalı,
Göklerde yıldız açar, gönüller adayalı.
İçinde bahar yatar, havaya düşen cemre,
Nice yürekler atar, insan koşar o emre.
Cok guzel dizeler,burada acikca gorunen o ki , aslinda basligi itibariyle bu siirde havaya dusen cemre sairin gonlune ,yureginin derinligine dusmus gibi gozukuyor,zaten oyle olmasaydi bu guzel siir yazilmazdi...saygilarimla.
ne havaya
ne suya
gönle düşen cemreyiz diye
gönüllere girmek ümidi ile
tebrikler
SELAMLAR
kaleminizden kutlarım TEBRİKLER..
Selam vede muhabbetlerimle Allaha emanet olun..yunus karaçöp..yudumyunus
TÜM YORUMLAR (8)