Nice kutlu doğumdan bir doğum, babasız açtı dünyaya gözlerini,
Kardeşleri gibi o da güvenilir ve yalansız yetişti.
Gelince bir müddet sonra ilahi emir, vahyi tebliğ etti,
Küfürde ısrarcı olunca kavmi, vazgeçip kavmini terk etti.
Üzüntü içindeyken ve gelince ilahi ikaz,
Pişmanlıkla dönüp 40 gün daha uğraştı ama kavmi yine aldırmaz.
Artık haber verilirken başa gelecek azaptan,
Yunus (a.s) üzüntüyle ayrıldı yine, izin almadan HAK’tan.
Haber verilen gün ve azap gelince başlarına,
Benizleri sarardı önce karardı gökyüzü sonra.
Anlayıp hakikati koştular Yunus’a (a.s) ama
Bulamayıp kaldılar günahlarıyla baş başa.
Pişman olup dolaşırlarken akıl akıl, korkuyla,
Çare yok dediler tövbeden ve duadan başka.
Ederlerken ihlasla duayı ve yaklaşırken azap,
Kabul olunan tövbeyle kurtuldular ve ettiler emre riayet.
Ayrılırken Yunus (a.s) gemiye binip,
Başlarına gelen felaketlerin sebebi kim deyip,
Çekilince kura ve atılınca rızasıyla denize,
Yunus (a.s) çoktan girmişti balık imtihanı ile nefis terbiyesine.
Belirli bir süre kalınca o halde,
Geçerken pişmanlık içinde, nice gün ve gece,
Anlayıp hatasını bir dua doladı diline:
“La ilahe illa ente sübhaneke inni küntü minezzalimin.”diye.
Öteden beri edince her daim Rabbine tevhid-i zikri,
Nefis balığının içinde, istikbal karanlığından çıkarılıp affedildi.
Çıkıp karnından balığın, ulaşınca karaya,
Çocuk misali açtı gözlerini yeniden semaya.
Anlayıp geçince ağır imtihandan sonra,
Düşüp yollara, vardı kavminin yanına.
Hasretle kucaklayıp özür dilediler,
Yunus (a.s) ile beraber hak yolunda yürüdüler.
Kayıt Tarihi : 13.11.2025 16:29:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!