(15. Büyük Peygamber)
Hz. ŞUAYB (AS)
Hz. Şuayb, Hz. İbrahim soyundandır.
Büyük annesi Hz. Lut’un kızıdır.
Ahlaksız ve hilekar bir topluma,
Hakk tarafından bir uyarıcıdır.
Bu kavim, ölçü ve tartıda çalar,
Hırsızlığı güzel bir amel sayar,
Medyen ve Eyke denir bu kavme,
Akabe Körfez civarında yaşar.
Bu kavme, uyarıcı gönderildi.
İbrahim yoluna davet ederdi.
Hatib’ül-Enbiyadır o Peygamber,
Orta boylu, buğday benizli idi.
Hz. Şuayb; yanlış olanı anlattı,
Medyen ve Ashab-ı Eyke Araptı.
Uyarıcılığı Medyen’de başlar,
Medyen; Allah demez, puta tapardı.
Medyen; ölçü-tartıda çalan kavim,
Hz. Şuayb der; ”Yapmayın Allah hakim,”
O enbiyanın hatibi sayılır,
Överek anlatır Kur’an-ı Kerim.
Medyen; ilk zamanlar Hanif dinindendi,
Sonra putperestliği benimsedi.
Alırken fazla, satarken az satar,
Kullanırlardı iki tür terazi.
Hz. Şuayb; çok ağladı, gözü görmez.
Medyen, kurtarıcı-tebliğci bilmez.
Halk bu güzelle alay eder durur,
O’na tabi olanları hiç sevmez.
Ölçü ve tartı hususunda sirkat,
Medyen civarında bu sevda kat kat,
Şuayb, uyarıcı bu yanlış için,
Meziyet olmuş Medyen’de aldatmak.
Zengin bir bölgeydi, Medyen toprağı,
Ayyuka çıkmış çalmak hastalığı,
Yol kesip, insanları gasp ettiler,
Bu yolda unuttular insanlığı.
Hz. Şuayb, çok dedi, “Hile yapmayın,
Haksız o kâr yollarına sapmayın”,
Hakk sözler kâr etmedi o Medyen’e,
Dedi Şuayb; “Azap gelmez sanmayın”.
Bir sabah büyük bir sarsıntı oldu,
Medyen diz üstü çöküp helak oldu.
İman edenler Hakk’a uyup gitti,
O büyük depremle Medyen yok oldu.
Medyen; şimdi Ürdün-Maan şehri,
Kızıldeniz’e uzanan toprakta,
Medyen yok olanda, Eyke’ye geldi.
Tebliğci, iki kavim arasında.
Hz. Şuayb; Eyke’ye gönderildi,
Eyke’ye, Medyen’de olanı dedi.
“Akledip, düşünün ey Eykeliler,
Rabbim’in azabı çok çetin,” dedi.
Medyen gibi Eyke’de azgınlaştı,
Şuayb’i yalancılıkla suçladı.
Küçümseyerek “Hadi azap getir”,
Eyke; davet etmekteydi azabı.
Eyke halkı vazgeçmedi putlardan,
Yandılar yedi gün esen sıcaktan,
Tahammül edilmez oldu ortalık,
Şuayb Hakk’ça uzaklaştı oradan.
Kara bulut kapladı gökyüzünü,
Neşe doldurdu Eyke’nin yüzünü,
Kurtulduk diye sığındı gölgeye,
Ateş kapladı Eyke’nin düzünü.
Eyke’den Mekke’ye hicret etmişti,
Şuayb’i seven oraya yerleşti.
İbadeti taç etmişti davette,
Orda vefatına kadar tebliğ etti.
Eyke; sık ağaçlık, orman demektir,
O bölgede şimdi yeşil nerdedir?
Bundan örnek alıp düşünmek gerek,
Oralar aşırılığın belgesidir.
Şuayb’a; “Hatib’ül-Enbiya” denir,
O da kitap verilenlerdendir.
İbrahim şeriatı ile amel,
Hakseverliğiyle bilinmektedir.
Hz. Şuayb’in kerimesi Safure,
Zevce olmuştur, Musa Peygambere.
Bir kutlu can, bir kutluya gitmiş,
Binler selam o kutlu Nebi’ye.
Hilekâr Medyen-Eyke böyle battı,
İnanmayanın sonu karanlıktı,
İbret alıp çeki düzen vermeli,
İnsanı sarmalı Kur’an ahlakı.
Sûret arkasındaki sireti bil,
Sana dünya nimetin vereni bil,
Dünya güzellikleri aldatmasın,
Oku, cennet-cehennem ehlini bil.
Açık gizli her yerde kork Allah’tan,
Geri durma Hakk hayrı konuşmaktan,
Dünya sevgisi, mevki-makam değil,
Sakın, hep sakın nefsine uymaktan.
Gör de bak nice helak olan kavmi,
Hazır ol! Yakın kıyamet takvimi,
Âlem-i devran girdaba dalmışsa,
Sen kurtarmalısın kendi kavmini.
Sirkat: Çalmak, hırsızlık.
Hatib’ül-Enbiya: Peygamberlerin hatibi.
Siret: Ahlak, karakter.
Sûret: Sima, çehre, yüz.
Şair: Abdullah Yaşar Erdoğan
Kayıt Tarihi : 6.12.2005 19:32:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Abdullah Yaşar Erdoğan](https://www.antoloji.com/i/siir/2005/12/06/hz-suayb-as.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!