Gelmişken ilahi görevle Medyen ve Eyke halkına,
İbadet ve ahirete imandı tek çare, her yönden uğradıkları bozguna.
Haksızlık ve ihanetle sağlarlarken kazançlarını,
Şuayb (a.s) öğütlüyordu ölçü ve tartıya uymayı.
Kâfirler çelmeye çalışırlarken akıllarını insanların,
Şuayb (a.s) diyordu:
“İnananları Allah (c.c) yolundan alıkoyup, her yolda pusu kurup
oturmayın.”
Söylenen hiçbir hakikatin tesiri yokken üzerlerinde,
“Yoksa kıldığın namaz yüzünden mi beğenmiyorsun işlerimizi de.”
Nice tehditler savursa da her fırsatta kâfirler,
Vakti geldiğinde üzerlerine azap üstüne azap iner.
Yakalayınca Medyen halkını, hak ettikleri dehşet,
Eyke halkı ibret almaz, halleri sapkınlıkta istikamet.
Güneşin sıcağında belirli gün yanarken küfür içindeki bedenleri,
Gölgesi serin mi serin bir bulut belirdi.
Koşuşup bulutun altına, serinlerlerken,
Allah’ın (c.c) gazabı buluttan ateş olup indi.
Kayıt Tarihi : 13.11.2025 16:23:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!