Dağları ve kayaları oyup, yurt ederken Semud,
Irkçılık ve imansızlıkla yegâne mabudları onların put.
Her alanda yükselirken medeniyetleri,
Bu ihtişamları aslında içten içe çökmekteydi.
İlk ikaz ve davet gelince kendilerine,
Bekledikleri bu değildi Salih’ten (a.s) düştüler şüpheye.
Acz içinde kalınca akılları hakikati kavramada,
Suçlayıp saldırdılar kirli ithamlarla.
Sanki inanacaklarmış gibi isteyince Salih’ten (a.s) mucize,
Allah (c.c) kayalıkların içinden çıkardı bir dişi deve.
Deve sürdürürken hayatını, onlar için imtihana vesile.
Karar aldılar sonra öldürülmeli Salih (a.s) ve deve,
“Bize su kalmıyor.” Demeleri de bahane.
Ulaşamayınca emellerine ve bozulunca tuzakları,
Salih’i (a.s) öldüremediler ama bu sefer deve amaçları.
Çiğneyip yasağı, ayaklarından kesip öldürdüler,
Salih’e (a.s),
“Tehdit ettiğin azabı getir de görelim” dediler.
Azgınlık ve imansızlık içinde, sabaha karşı,
Korkunç bir ses ve sarsıntı yakaladı onları.
Çığlık çığlığa çökerken yurtları,
Onlar, orada sanki hiç yaşamamışlardı.
Kayıt Tarihi : 13.11.2025 15:58:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.



Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!