(Aşere-i Mübeşşere’nin üçüncüsü)
Hz. OSMAN (RA)
Altı sene sonra doğdu Fil Vakası’ndan,
Ticareti devraldı tacir babasından,
Raşid Halifelerin üçüncüsü Osman,
Cennetle müjdelenen güzel Hz. Osman’ım,
O’nun adı: Osman bin Affân, bin Ebil-As,
Bin Ümeyye bin Abdi’ş-Şems bin Abdi Menaf,
El- Kureşi el- Emevi, üçüncü sultan.
İlk iman edenlerden olan Hz. Osman’ım.
Hz. Osman’ın annesi Arva, Kuryez kızı,
Arva’nın annesi Abdullamuttalib’in kızı,
Büyükannesi, Hz. Muhammed’in halası,
İki nur sahibi olmuştur, Hz. Osman’ım.
O güzel Osman ki, Mekke’de çok sevilir,
Künyesi; Ebû Abdullah denilmektedir,
O’na “Ebû Amr” ve “Ebû Leyla” de denir,
Cennetle müjdelenen güzel Hz. Osman’ım.,
Ceddi Abdi Menaf’ta Resûlle birleşir,
Ümeyye oğulları ailesindedir,
Annesi; Erva binti Abdi Şems’tir,
Cennetle müjdelenen güzel Hz. Osman’ım.
O’nun çocukluk arkadaşı Ebû Bekir,
O’nun isteğiyle İslâm’ı seçmiştir,
Hz. Osman, Aşere-i Mübeşşere’dendir,
İlk iman edenlerden olan Hz. Osman’ım.
O’nun iman ettiğini amcası duymuş,
Amcası Hakem bin Ebil-As’da putçuymuş,
Osman’ı bağlayıp loş bir odaya koymuş,
İlk iman edenlerden olan Hz. Osman’ım.
“Asla geriye dönmem” demiş güzel Osman,
Hakem bin Ebil-As inatla der “Bırakmam”,
Osman’ın sevdası vazgeçirmiş inattan,
Davasına pek sadık olan Hz. Osman’ım.
Muhammed kızı Rukiyye ile evlendi,
Habeşistan’a ilk hicret edenlerdendi,
“Mekkeliler iman etti” denince geldi,
Cennetle müjdelenen güzel Hz. Osman’ım.
O tekrar Habeşistan’a hicret etmişti,
Bir zaman sonra da Mekke’ye tekrar geldi,
Mü’minlerle birlikte Medine’ye gitti.
İki nur sahibi olmuştur, Hz. Osman’ım.
Evs bin Sabit’te Hz. Osman’ı konuk etti,
Bundan dolayı Hassan, O’nu çok severdi,
Hassan ki; Evs bin Sabit’in öz kardeşiydi,
İlk iman edenlerden olan Hz. Osman’ım.
Medine hicretinin altıncı yılında,
Abdullah vefat etti, Rukiyye’de olma,
Osman çok üzüldü, Muhammed torununa,
Cennetle müjdelenen güzel Hz. Osman’ım,
Abdullah altı yaşında o zamanlar,
Horoz gözünü çizmişti, azdı yaralar,
Ölümü Rukiyye’nin gönlünü paralar,
İlk iman edenlerden olan Hz. Osman’ım.
Bedir savaşı başlarken Rukiyye hasta,
Rasûlullah izin vermedi Hz. Osman’a,
O Rukiyye, tez kavuştu Rabb-i Rahman’a,
Cennetle müjdelenen güzel Hz. Osman’ım.
Bedir sonrası O’na ganimetten pay var,
Resûl O’nu, Ümmü Gülsüm ile nikahlar,
Muhammed’le Osman beraber, ayrılmazlar,
Davasına pek sadık olan Hz. Osman’ım.
Hicri dokuz yılında Ümmü Gülsüm öldü,
O güzel çehreli Osman, hüzne büründü,
Osman’a “İki nur sahibi-Zi’n-Nureyn” dendi,
İki nur sahibi olmuştur, Hz. Osman’ım.
Resûl; “Kırk kızım olsa Osman’a veririm,”
Düşünmeden kızlarımla evlendiririm,
Ben, Zatü’r-Rika’da savaştayken, vekilim.”
Cennetle müjdelenen güzel Hz. Osman’ım.
İlk hanımı Rukiyye, sonra Ümmü Gülsüm,
Genç yaşta onları bağrına aldı ölüm,
Resûlün iki kızında yaşadı hüzün,
Meleklerin haya duyduğu Hz. Osman’ım.
Fahite Binti Gazvan’la etti izdivaç,
Abdullah El- Asgar’da doğdu bu hanımdan,
Abdullah’ta çocuk yaşta koptu hayattan,
Şayan-ı hâya bilinen Hz. Osman’ım.
Ümmü Amr Binti Cündüb, dördüncü eşidir,
Amr, Halid, Ebban ve Ömer’in annesidir,
O, Hz. Osman’a dört erkek çocuk vermiştir,
Utanma hissinin bendesi Hz. Osman’ım.
Fatıma Binti’l Velid El-Mahzumiyye eşi,
Said, Velid ve Ümmü Said’in annesi,
O Hz. Osman’a üç tane evlat vermişti.
Gönlü büyük, eli açık Hz. Osman’ım.
Ümmü’l- Benin Binti Uyayna bin Hson eşi,
Doğarken ölen Abdülmelik’in annesi,
O, Hz. Osman’a bir tane evlat vermişti,
Meleklerin haya duyduğu Hz. Osman’ım.
Ramle binti Şeybe bin Rabi’a eşidir,
Ümmü Ebban ve Ümmü Amr’ın annesidir,
Ramle’nin hiç erkek çocuğu olmamıştır,
İki nur sahibi olmuştur, Hz. Osman’ım.
Naile Binti’l-Farafisa son eşidir,
Naile, Meryem adlı kızının annesidir,
O’na Meryem’üs-Suğra (Küçük Meryem) denir.
Meleklerin haya duyduğu Hz. Osman’ım.
O’nun sekiz hanımla evlenmişliği var,
Osman; şehit olmadan önce üç eşi var,
Ümmü’l-Benin, Fahite, ve Naile’dir bunlar,
Cennetle müjdelenen güzel Hz. Osman’ım.
İslam’ı seçmeden de saygı duyulandı,
İslâm’a girerken otuz dört yaşındaydı,
Hz. Ebû Bekir di onun can arkadaşı,
İki nur sahibi olmuştur, Hz. Osman’ım.
Mekke’ye Umre için kafile yola çıktı,
Müşrikler onları Mekke’ye yaklaştırmadı,
Osman Hudeybiye de elçi görevi yaptı,
İlk iman edenlerden olan Hz. Osman’ım.
Resûl dedi; “Git müşriklere söyle şunu,
Kâbe’yi ziyarete geldik bilsin bunu,
Kurban kesip döneceğiz, açsınlar yolu,
Davasına pek sadık olan Hz. Osman’ım.
İlk elçi Hıraş bin Umeyye el-Kâ’bi’dir,
Müşrikler Hıraş’ı öldürmek istemiştir,
Hz. Osman’ı göndermezler, esir etmiştir.
Cennetle müjdelenen güzel Hz. Osman’ım.
“Osman öldürüldü” haberleri yayılmış,
Muhammed, Mü’minleri bey’at’a çağırmış,
Bu davet “Bey’atu’r-Rıdvan” diye anılmış,
İlk iman edenlerden olan Hz. Osman’ım.
Muhammed, Allah adına yeminde bulunmuş,
Sol elini sağ elinin üzerine koymuş,
“Osman, Allah ve Resûlü için öldü” demiş.
Davasına pek sadık olan Hz. Osman’ım.
Müşrikler Resûlün niyetini anladı,
Bu bey’at üzerine korkuya kapıldı,
Kendi aralarında çareler aradı,
İki nur sahibi olmuştur, Hz. Osman’ım.
Müşrikler Osman’a şartları söylediler,
“İstersen sen Kâbe’yi tavaf et” dediler,
Osman; “Resûl, tavaf etmeden ben etmem,” der,
Davasına pek sadık olan Hz. Osman’ım.
O döndü dostları içine selametle,
Cahiller “Kâbe’yi tavaf etti” der O’na,
Resûl: “Biz tavaf etmeden, etmez,” demekte.
Cennetle müjdelenen güzel Hz. Osman’ım.
Medine’de Muhammed’le hep beraberdi,
O, ashabın en zenginlerinden biriydi,
Savaşa giden askeri o giydirirdi.
Şayan-ı hâya bilinen Hz. Osman’ım.
Tebük Seferi öncesi orduya bağış,
Ebu Bekir’le Osman arasında yarış,
Osman dokuz elli atı yaptı bağış,
Gönlü büyük, eli açık Hz. Osman’ım.
Hz. Muhammed dedi: “Ben Osman’dan razıyım,
Sende güzel Osman’dan razı ol Allah’ım.”
Malını Hakk yolda harcamakta mülayim,
Meleklerin haya duyduğu Hz. Osman’ım.
O’nun yaptıklarından dolayı yok günah,
O’na cennetini vermiş Hazret-i Allah,
Daim; “Hakk doğrunun yardımcısıdır Billah,”
Cennetle müjdelenen güzel Hz. Osman’ım.
Hz. Osman, veda haccında Resûl yanında,
Destek Ebû Bekir’e Halife olanda,
Ömer’e bey’at etti, ahitname onda,
İki nur sahibi olmuştur, Hz. Osman’ım.
Ebû Bekir döneminde birinci katip,
Hz. Ömer’de de aynı katipliğe talip,
Hz. Osman ki, belagatı güzel bir hatip,
Cennetle müjdelenen güzel Hz. Osman’ım.
Ömer, Hz. Muhammed yanına kaldırıldı,
Cenaze namazını Sahayb kıldırmıştı,
Halife seçimi için şura toplatıldı.
Ebû Bekir’in, Ömer’in dostu, Osman’ım.
Mikdad bin Amr şura başkanı atanmıştı,
Müsevvir bin Mahrama evinde toplantı,
Ömer vasiyetiyle altı kişi buradaydı,
Davasına pek sadık olan Hz. Osman’ım.
Ebu Talha El-Ensari evi korur,
Ömer vasiyeti içeride okunur,
Adaylıktan ilk çekilen Osman olur,
Cennetle müjdelenen güzel Hz. Osman’ım.
Herkes fikrini açıklar halifelik için,
Hz. Ali der “Resûlün akrabasıyım geçin,
Hz. Osman’ı layık görüyorum O’nu seçin.”
Gönlü büyük, eli açık Hz. Osman’ım.
Hz. Osman der: “Hz. Ali bu işe uygundur”
İki yiğit arasında karar çok zordur,
Hz. Osman, halifeliğe uygun bulunur,
Meleklerin haya duyduğu Hz. Osman’ım.
O evde Hz. Osman’a herkes bey’at etti,
Bütün halk Osman’a bey’at yeminindeydi,
O Muhammed’e uyacağına yemin etti,
Şayan-ı hâya bilinen Hz. Osman’ım.
Sahabede olmadı siyasi rekabet,
Onlar hep yapardı Allah yoluna davet,
Gözetilmiş olurdu böylece adalet,
Davasına pek sadık olan Hz. Osman’ım.
Ömer otoritesi huzur teminiydi,
Hz. Osman, güzel hıza aynen devam dedi,
Ermenistan, Afrika, Kıbrıs fethedildi.
İki nur sahibi olmuştur, Hz. Osman’ım.
İran’da çıkan ayaklanma bastırıldı,
İdari kadroda değişiklik yapıldı,
Ömer vasiyetiyle valiler kalmıştı,
Meleklerin haya duyduğu Hz. Osman’ım.
Senesi dolunca hemen atar valileri,
Mekke’ye; Nabi bin Abdilharis El-Huza’i,
Taif’e de; Süfyân bin Abdullah Es-Sakafi,
İlk iman edenlerden olan Hz. Osman’ım.
Cened’e; Abdullah bin Ebi Rabi’a Mahzumi,
Kûfe’ye: El-Muğıra bin Şa’be Es-Sakafi,
Muaviye bin Ebi Süfyân’da Şam valisi,
İki nur sahibi olmuştur, Hz. Osman’ım.
Ya’la bin Münebbih, olur Sana valisi,
Osman bin Ebi’l-As’da Bahreyn’in valisi,
Basra valisi ise; Ebû Musa El-Eş’ari
Davasına pek sadık olan Hz. Osman’ım.
Homs’a Umeyr bin Saad, vali yapılmıştır,
Mısır’a ise; Amr bin El-As atanmıştır,
Valilere Ahireti hatırlatmıştır.
Davasına pek sadık olan Hz. Osman’ım.
Ömer geleneği fetihlerle devam eder,
Muaviye Bizans’a doğru sefere gider,
Ammuriye (Ankara’ya) dayanmıştır asker,
Gönlü büyük, eli açık Hz. Osman’ım.
Anadolu’ya pek çok sahabe gelmiştir,
O, Ubabe bin Es-Samit, Halid Biz Zeyd’tir,
Zeyd; Eyüp Sultan diye de bildiğimizdir,
Meleklerin haya duyduğu Hz. Osman’ım.
Ebu Zer El-Ensari, Anadolu’ya gelir,
Şeddad bin Evs’de aynı kafile içindedir,
Hz. Osman emriyle onlarda fethe gelmiştir,
Utanma hissinin bendesi Hz. Osman’ım.
Kûfe valisi Muğire’yi azletmişti,
Sa’d bin Ebi Vakkas’ı vali tayin etti,
O da, Peygamberin dostlarından biriydi,
Şayan-ı hâya bilinen Hz. Osman’ım.
Mısırlılar vali değişimine isyan etti,
Bizans Heraklios’tan yardım istedi,
Ordu sırlarını da ispiyon etmişlerdi,
Davasına pek sadık olan Hz. Osman’ım.
Bizanslılar İskenderiye’yi istilada,
Huzursuzluklarda başlamıştı Kıpti halkta,
Amr bin El-As tekrar vali atandı Mısır’a
Meleklerin haya duyduğu Hz. Osman’ım.
Bizans yenildi ve Manuel öldürüldü,
Deylem üzerinde de sefere yüründü,
Rey halkıyla tekrar antlaşma ön gürüldü,
Cennetle müjdelenen güzel Hz. Osman’ım.
Sa’d bin Ebi Vakkas azlini istemişti,
Beytü’l-Mal’e borcunu ödeyememişti,
Yerine kardeşi Velid bin Ukte geldi.
İlk iman edenlerden olan Hz. Osman’ım.
Velid, beş sene Kûfe valisi olmuştur,
Sabah namazında o Velid, çok sarhoştur,
İki rekatı, dört rekat diye kıldırmıştır,
Davasına pek sadık olan Hz. Osman’ım.
Hz. Osman, Velid’in bu halini duymuştu,
Ali’ye ceza için emir buyurmuştu,
Abdullah bin Cafer, onu kırbaçlamıştı.
Cennetle müjdelenen güzel Hz. Osman’ım.
Velid bin Ukte azledilmişti görevden,
Hak istemiş Sa’d bin El-As bin Ümeyye’den,
Vakkas, özür diler Ümmet-i Muhammed’ten,
İki nur sahibi olmuştur, Hz. Osman’ım.
Büyük sahabeler Medine dışındalar,
Fitnecilerde bundan cesaret almışlar,
Hz. Osman’a sinsice plan hazırlamışlar,
Cennetle müjdelenen güzel Hz. Osman’ım.
O, Sana Yahudi’si Abdullah bin Sebe,
Atıyordu İslâm dünyasına ilk fitne,
Ona uyar cahil Araplar ve göçebe,
Şayan-ı hâya bilinen Hz. Osman’ım.
Abdullah bin Sebe, zihin bulandırmakta,
İslâm’a yeni girenleri kandırmakta,
Yalanında Hz. Ali adını anmakta,
İlk iman edenlerden olan Hz. Osman’ım.
Kulaktan kulağa çoğalır dedikodu,
Osman, ashabı istihbarata gönderdi,
“Öğrenin Müslümanlar ne düşünür” dedi.
Davasına pek sadık olan Hz. Osman’ım.
Hicri otuz beşte Mısır’dan heyet gelir,
Kargaşa çıkarmak niyetleri bellidir,
Hz. Osman onları Medine’ye getirtir,
Cennetle müjdelenen güzel Hz. Osman’ım.
Nasihat, vaazla Osman onları över,
Onlara Allah yolunu nasihat eder,
Bu heyet “artık ikna olduk” deyip gider,
İki nur sahibi olmuştur, Hz. Osman’ım.
Ne var ki, art niyet beyne yuva kurmuş,
Mısırdaki isyana bunlar neden olmuş,
Hacc niyetiyle de tekrar yola koyulmuş,
Gönlü büyük, eli açık Hz. Osman’ım.
Fitne başı; El-Gafıki bin Harb El-Ka’ki,
Yahudi Abdullah bin Sebe’de gelmişti,
Sözde de Hz. Ali’nin destekçileriydi,
Meleklerin haya duyduğu Hz. Osman’ım.
Kûfe fitneciler başı; Amr bin El-Asam,
Zeyd bin Savhan El-Abdi’de olmuş onlardan,
Katılmış ona, Harkus bin Zübeyr Basra’dan,
Utanma hissinin bendesi Hz. Osman’ım.
Medine dışında konaklar fitne toplumu,
Hz. Osman gönderir Allah’ın Ali kulunu,
Hz. Ali’de ashaptan bir heyet oluşturdu,
Şayan-ı hâya bilinen Hz. Osman’ım.
Hz. Ali onlara hitaben hakkı konuşur,
Kararlı bir halde Hicret Yurdu’nu savunur,
Fitneciler ki, söz verip dönüşe koyulur,
Meleklerin haya duyduğu Hz. Osman’ım.
Hz. Ali Medine’ye dana dönmemişti,
Fitneciler ondan önce gelip yerleşti,
Hz. Ali onları görünce hiddetlendi,
Cennetle müjdelenen güzel Hz. Osman’ım.
Onlar sahte bir mektup çıkarıp verdiler,
“Bu emri valiye siz göndermişsiniz” der,
“İşte bizim öldürülme emrimiz” derler.
İki nur sahibi olmuştur, Hz. Osman’ım.
Fitneci hz. Osman’ın evini gözetler,
O’nu hep adım adım da takip eder,
Osman ile Cuma Namazı’na giderler,
Cennetle müjdelenen güzel Hz. Osman’ım.
Cuma çıkışı Osman onlara hitapta,
Hakim bin Cebele, Osman’a laf atmakta,
Onu destekliyor Muhammed bin Kutayra,
Şayan-ı hâya bilinen Hz. Osman’ım.
Fitneciler kargaşa çıkarmış orada,
Atılan taş değişmişti o güzel Osman’a,
Osman “Dokunmayın” der arkadaşlarına,
Meleklerin haya duyduğu Hz. Osman’ım.
Ali’nin oğlu Hasan, saldırmak istemiş,
Ashap da kılıçlarını kınından çekmiş,
Halife Osman onlara izin vermemiş,
Gönlü büyük, hiçte kızmayan Hz. Osman’ım.
Asiler, Medine’yi işgalde sınırsız,
Amaç Hz. Osman’ı evde bırakmak yalnız,
O der “Hicret Yurdu’nda kan akıtmayınız”
Cennetle müjdelenen güzel Hz. Osman’ım.
Sahabe çare arar bu çıkmaz duruma,
Koruma görevi verir oğullarına,
Hz. Osman “Silah kullanmayın” der onlara,
İki nur sahibi olmuştur, Hz. Osman’ım.
Büyük komutanlarda duyar bu olayı,
Ordu bile korumaya koşar Osman’ı,
Korkuya düşürür ordu, fitne başını,
Gönlü büyük, eli açık Hz. Osman’ım.
Osman okumakta iken yüce Kur’ân’ı,
Engelleyemezler dışarıda azgınları,
Evi kuşatmıştır hainlerin yangını,
Meleklerin haya duyduğu Hz. Osman’ım.
Azgınlar bastı Halife Osman’ın evini,
Başta fitneci, El- Gafıki bin Harb El-Kâ’ki,
Hz. Osman’a demirle vurarak şehit etmişti
Cennetle müjdelenen güzel Hz. Osman’ım.
Osman hanımı Naile koşar yardıma,
Kutayra bin Hamran ki, engel olur buna,
Kılıçla kıyar o güzelin parmağına,
Utanma hissinin bendesi Hz. Osman’ım.
Hz. Osman’ın evi ve Beytü’l-Mal yağmalanır,
Hakk Kelamı Kur’ân osman kanıyla kanlanır,
Osman ise Allah nazarında aklanmıştır,
Cennetle müjdelenen güzel Hz. Osman’ım.
Hicri otuz beş yılında öldü Osman,
Şehit edildiğinde seksen beş yaşında,
Hacc mevsiminde Medine’de esmiş tufan,
Allah rızası sana olsun Hz. Osman’ım.
Kur’ân’ı iniş sırasına göre dizmiş,
Kureyş okuyuşunu da ilke edinmiş,
Ona “Hazreti Osman Mushafı” denilmiş,
Şayan-ı hâya bilinen Hz. Osman’ım.
Bu nüshalardan yedi adet çoğaltılmış,
Önemli olan merkezlere dağıtılmış,
Buna uymayanlarda hep sahte sayılmış,
Meleklerin haya duyduğu Hz. Osman’ım.
Resûlden her ashabına bir sıfat geçmiş,
Hz. Osman’da haya güneşi tecelli etmiş,
Haya sırrı mümessili O’na verilmiş.
Şayan-ı hâya bilinen Hz. Osman’ım.
İlk iman edenlerden olan Hz. Osman’ım.
İki nur sahibi olmuştur, Hz. Osman’ım.
Cennetle müjdelenen güzel Hz. Osman’ım.
Gönlü büyük, eli açık Hz. Osman’ım.
Meleklerin haya duyduğu Hz. Osman’ım.
Utanma hissinin bendesi Hz. Osman’ım.
Şayan-ı hâya bilinen Hz. Osman’ım.
Davasına pek sadık olan Hz. Osman’ım.
Gönlü büyük, hiçte kızmayan Hz. Osman’ım.
Aciz kaldım Allah’ım, güzelleri tarifte,
Minnettâr kaldım Sana hep Şükran-ı nimette,
Osman gibi sadakat ver bize ibadette,
Resûlün şefaatine nail et Allah’ım.
Işık eyle onları Sana ulaşmada,
Rehber et yaşantımızın her damlasında,
Aklandır bizi İlâhi nur deryasında,
Resûlün şefaatine nail et Allah’ım.
Hulefâ-i Raşidin: Hz. Peygamberin koymuş olduğu hakkaniyet ve gerçek adalete dayalı siyasi idare sistemi. Raşid, dürüst, doğru yolda olan, rüştüne ermiş, halifeler demektir ki bunlar; Hz. Ebû Bekir, Hz. Ömer, Hz. Omsan ve Hz. Ali’dir. Bu dört halife 30 yıla yakın İslâm alemi için bir ışık olmuştur. Onların dönemine doğru halifelik dönemi denmiştir.
Peygamberin Medine hicretinden başlayıp Hz. Ali’nin şehit edilmesine kadar süren kırk yıl İslâm’ın en güzel yılı ve idare edildiği dönemdir. Bu dönem tek örnektir.
Şair: Abdullah Yaşar Erdoğan
Abdullah Yaşar ErdoğanKayıt Tarihi : 2.2.2006 22:25:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Kalemi yazdıran yüreğe Cennetler hediye olsun..
Saygılarımla...
TÜM YORUMLAR (2)