Hz. NUH (AS) Şiiri - Abdullah Yaşar Erdoğan

Abdullah Yaşar Erdoğan
516

ŞİİR


11

TAKİPÇİ

Hz. NUH (AS)

(Kitap verilen 4. Peygamber)

Hz. N U H (AS)

Ahali tamamen bozuldu gitti,
Şeytan dedi ki, tevhid yolu bitti.
İnsanlar bocalamıştı tevhidsiz,
Rabbim Nuh’u peygamber tayin etti.

Ol Adem’den Nuh’a on nesil geçti,
Bunlar iman-ı kâmil bir mü’mindi.
İdris Aleyhisselam ref olunca,
Mü’minler şirkin pençesine girdi.

Rabbim bozuk düzeni istemedi,
Elli yaşında Nuh’a görev verdi,
Nuh’un kavmi Kûfe’de yaşıyordu,
Nuh görevine canı tevdi etti.

O, ilk Resûldü tebliğ ile gelen,
İlahlar var diye çoktu sevmeyen,
Dokuz yüz elli yıl tebliğ etmişti,
Çokta olmuştu O’nu lanetleyen.

Dermesil denen o zalim hükümdar,
Nuh’a zulmetti tufana kadar,
Ayak takımıyla birlikte battı,
Tufandan sonra hakimdi istikrar.

O bilinen azap yaklaşıyordu,
Kırk yıldır yağmur yamıyordu.
Öyle bir kasırga sardı cihanı,
Kadınlar doğurmadı, kıtlık oldu.

Ulû’lazm sıfatı O’nun payesi,
Allah aşkını yaymaktı gayesi,
İnsanlar dinlemedi azgınlaştı,
Bundan emrolunda Nuh’a gemisi.

Gemiye her şeyden depo edildi,
Nebat tohumları dahi eklendi,
İnsanlar alay edip de güldüler,
Sen kim, kainatı korumak kim dendi.

Pekçok hakaret ve de sopa yedi,
Davasında asla geri gitmedi.
Allah’ın emriyle gemiyi yaptı,
Dostlarını gemiye davet etti.

Her canlıdan bir çift davet edildi,
Oğulları Sam, Ham, Yasef’te bindi.
Karısı ve bir oğlu dağa çıktı,
O kurtuluş gemisine binmedi.

Üç katlı, kuş göğüslü gemi yüzdü,
Başı horoz başıyla şevk süzüldü,
Kuyruk kısmı horoz kuyruğu idi,
O gemide olanlar Hakk gülüydü.

Nuh yalvarmıştı oğluna, gel diye,
O sığındı dağa kurtulurum diye,
Yer gök gürledi Rabb’imin dileğiyle,
Yeryüzü doldu umman deniziyle.

Nuh, eşi Vaile ve oğlu Kenan’a
Bağlanmayın dedi fani dünyaya.
Onlar dinlemedi azgınlaştılar,
Layık da oldular helak olmaya

Tufan şiddetiyle sardı dünyayı,
Sel suları kapladı her karayı,
Gökyüzü kararıp, şimşek çakarken,
Göğe ulaştı yer altı suları.

İmansızlar boğulurken sularda,
Nuh’un eşi-oğlu oldu onlarla,
Nuh, hüzünlenmişti bu manzaraya,
Hemen secde etti Rabb-i alaya.

Nuh’un gemisi altı ay hep yüzdü,
Kâbe yanında yedi kere döndü,
Sular çekildi gemi Cudi’de idi,
Oraya Sûk-u Semani’ni kurdu.

Rabbim istedi karada tezahür,
Kırk erkek ile kırk kadın oldu hür.
Allah’a imanın tûlûsu buydu,
İnsanın gönlüne hakimdi şükür.

Muharrem ayıydı büyük kurtuluş,
Bundandır Aşure diye anılış,
Adem’den sonra Nuh’tur atamız,
İmanda doruğa çıktı şahlanış.

Nuh tufanı öncesinden ibret al,
Sen iman dairesi içinde kal.
Batıla umut bağlama sakın,
Damarındaki kanına iman sal.

Ulû’lazm: Büyük insan.
Tezahür: Ortaya çıkma.
Sûk-u Semani: Nuh tufanından sonra Cudi civarında kurulan ilk yerleşim yeri.
Tûlû: Yeniden doğma.

Şair: Abdullah Yaşar Erdoğan

Abdullah Yaşar Erdoğan
Kayıt Tarihi : 26.11.2005 20:54:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Mikdati Bal
    Mikdati Bal

    Teşekkür ederim, ben de şöyle yazmıştım

    Hz. Nuh A.S.



    Nuh inlemek demektir, O her zaman ağlardı
    Ulül-azim peygamber, engin takvası vardı

    İnleyen mânâsına, ''Nuh'' denilmiştir, ona
    Uzun yıllar çağırmış, insanları imana

    İdris aleyhisselâm, insanlara peygamber
    Olarak gönderildi, onlara oldu rehber

    Sonra diri olarak göke kaldırılmıştı
    Onu seven zamanla, hak yoldan ayrılmıştı

    Onu sevenler onun, tasvirini yaptılar
    Sonra gelen nesiller, o tasvire taptılar

    Sonra aralarında kötülükler yayıldı
    Zulüm, zorbalık, fitne, onlara hoş sayıldı

    Hazret-i Nuh, böyle bir, toplumda yetişmişti
    O salih bir kul idi Allah’ı bir bilmişti

    Sulama işleriyle, çiftçilik ediyordu
    hayvan yetiştirmekle, satıp geçiniyordu

    marangozluk bilirdi, evler inşa ederdi
    Halkına uymuyordu doğru yoldan giderdi

    Elli yaşında iken, Allah onu seçmişti
    Peygamberlik verildi, tebliğata geçmişti

    Allah’a söz vermişti, misakı çok ağırdı
    Herkesi ömür boyu doğru yola çağırdı

    Dokuz yüz elli sene, davet etti yılmadı
    Onları hidâyete, hep çağırdı olmadı

    Kalpleri kararmıştı,onu dinlemediler
    Ona hakaret edip, sen delisin dediler

    Zalimler zorbalıktan vaz geçmek istemedi
    Onlar Nuh söylediler, peygambersin demedi

    İnananlara zulüm, hakaret ederlerdi
    Başlarını urbayla kapatıp örterlerdi

    Bir tarafdan da ona az idi inananlar
    Kavmi zulüm ederdi, çok zalim idi onlar

    Tebliğ vazifesini yüz yıllarca sürdürdü
    Dokuz yüz elli sene iman edin diyordu

    Sadece çok az kimse, ona iman ettiler
    Diğer insanlar ise, zorba, zalim idiler

    Her geçen gün daha da bedbahtlaşıyorlardı
    Sapıklıklar içinde kafir yaşıyorlardı

    Nuh aleyhisselâm da, bunları acıyordu
    Beddua eylemekten azami kaçıyordu

    Onlar karşı çıkıyor, etmeden bunu idrak
    Hazret-i Nuh'u taşa, tutuyordu sefil halk

    Evini harap edip, şehirden kovuyorlar
    Ona inananları, taşlayıp dövüyorlar

    Bir türlü kötülükten, vazgeçemiyorlardı
    Gadaba uğramışlar yola gelmiyorlardı

    Senelerce yağmadı. telef oldu malları
    Nesilleri kesildi, çoğaldı belaları

    Onların bu hâline Nuh aleyhisselâm der;
    ''Ey kavmim başınıza gelen her bela keder

    Günahların yüzünden, Putlara tapmanızdan
    Allah’tan başkasına ibadet yapmanızdan

    Allahü teâlâ da sizlere gadap etti.
    Size sıkıntı verdi neslinizi tüketti

    Tövbe edin Allah’ta elbet sizi bağışlar
    Rahmetini gönderir, gökten iner yağışlar

    Size mallar, evlatlar ihsan eder güç verir
    Gadabını kaldırır, derdinizi giderir

    Nihâyet bir gün ölüp kabre gireceksiniz
    Rabbiniz diriltince hesap vereceksiniz

    Diyerek daha birçok husûsu anlatmıştı
    Bunca nasihatlerin faydası olmamıştı

    Nuh aleyhisselâm’ın sözüne inanmayan
    Azgın millet Allah’tan korkmayan, utanmayan

    ''Ey Nuh gerçekten bizle, çok mücâdele ettin,
    Bunda da çok ısrarla, davrandın boş vermedin

    Bu işe başladığın, günden beri sen bizi
    Hep azapla korkutup durdun sen cümlemizi

    Artık sözünde doğru isen getir azâbı
    Artık ne olacaksa olsun kes şu hesabı

    ''Nuh (aleyhisselâm) da dedi: ''Ey benim Rabbim!
    Artık iman etmezler, Rabbim sana hitabım!

    Yeryüzünde, dolaşan hiçbir kâfir kalmasın!
    Bundan sonra onların bir çocuğu olmasın!

    Onları bırakırsan, kulları dalâlete,
    Sapıklığa sürükler, düşürürler zillete

    Onlardan ancak facir kafir evlatlar doğar
    Bundan sonra bunlara artık gadaplar yağar

    Nuh aleyhisselâm’ın duâsı şöyle idi
    Gerçekten kavmim beni, Yâ Rabbi! tekzip etti.

    Beni yalanladılar, Artık sen hükmünü ver
    Bizlere yardımcı ol mü’minlerle beraber

    Nuh’a vahiy olundu, artık iman etmezler
    Onlar sapık millettir doğru yoldan gitmezler

    İntikam vakti geldi, hepsi helak olacak
    Bu dünya da sadece inananlar kalacak

    Nezâretim altında vahiy ettiğim gibi
    Bir gemi inşa eyle, ben öğrettiğim gibi

    Zâlimlerin hakkında, bana duâ eyleme
    Onlar boğulacaklar, başka bir şey söyleme

    Hemen işe koyuldu inşasına başladı
    Kavmi dalga geçerek sözler ile taşladı

    Cebrail tariff etti, gemi tamam olmuştu
    Her hayvandan birer çift o gemiye dolmuştu

    Nuh yine tebliğ etti, son ikazını verdi
    Mümimler eşleriyle, gelip gemiye girdi

    Dedi ki ey insanlar, artık tufan yakındır
    Ona inanan olmaz hava durgun sakindir

    Nuh der ki davetimi artık Kabul ediniz
    Yerler suyla dolacak cahillik etmeyiniz

    Ey milletim ben sizin hayrınızı isterim
    Siz bizi incittiniz, yine de girin derim

    Yanlız Allah’a iman eden kurtulacaktır
    Bunun dışında herkes, suda boğulacaktır

    Bu benim son sözümdür, size son ikazımdır
    Sizin iman etmeniz, temennim niyazımdır

    Nuh aleyhisselâmın son sözleriydi bunlar
    Sözlerine uymayan o nasipsiz insanlar

    ''Ey Nuh, uzun yıllardr aynı sözü diyorsun
    Sen bir çöl ortasını, deniz zannediyorsun

    Tufanla korkutursun, biz sana inanmayız
    Artık biz ne dersen de, sözlerine kanmayız

    Her hayvandan birer çift gemiye yerleşmişti
    Yerin göğün suları bir anda birleşmişti

    Gökten şiddetli yağmur, yerden su fışkırmıştı
    Yerde gökte ne varsa birbirine girmişti

    Her şey suya gark oldu, geminin haricinde
    O Nuh’un gemisi ki, iman ehli içinde

    Altı ay devam etti, kurtuluşa seyahat
    Gemi Cudi dağında karar kıldı nihayet

    Nuh aleyhisselâma ikinci Âdem dendi
    Ulül-azim peygamber, o Rabbine güvendi

    Nuh aleyhisselâm bin yaşında vefât etti
    Ondan sonra insanlar üç oğlundan türedi

    Sâm adlı oğlu Rum’a, Farsa, Arapa ata
    Yafes Türk’ün atası, bu bilgi de yok hata

    Hâm adlı oğlu ise, Afrika, Hind ve Habeş
    Halkına, ata oldu bütün insanlık kardeş




    Mikdat Bal




    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Abdullah Yaşar Erdoğan