H ak cc teala isminin yanına yazdırdı ismini.
Z ikirlerden düşürmedi ismi muhammedini.
M uhammed ki cümle peygamberlerin serveri.
U hud dağındaki aslanların paki peygamberleri.
H ak tealanın övgüsüne mazhar edilenlerdendi.
A hlak ta kur'anın rehberi eşsiz aynası gibiydi.
Dinle sevdiğim, bu ayrılık saatidir.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Devamını Oku
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Makam-ı mahmud- övgü ve sena makamı- demektir ki bu Resulullah-sav-a sağlığında müşriklerce yerildiği Mekkeden Medineye hicret edince gerçekleşmiş ve Ensar ona lakık olduğu övgü ve senayı on yıl boyunca yapmışlardır. Yani Makam-ı Mahmud olayı ahirette verilecek bir makam değil dünyada vaad edilen ve gerçekleşmiş olan bir makamdır. Tıpkı Allah'ın nurunu Kur'an ayetlerini tamamlayınca tamamladığı gibi. Çünkü Nur Kur'anın isimlerinden birisidir.
Kur'anda ve sahih hadislerde "Eşref-i mahlukat" tabiri geçmez. "Ahsen-i takvim" tabiri ve "Ekrem" ibaresi geçer. Kur'an insanlar için en şerefli ve en üstün mahluk tabirini kullanmaz ama "Bir çok mahlukatına üstün vasıflarda yaratıldığından bahseder.. Yani insan en şerefli mahluk değil şerefli mahluklardan birisidir.Ayrıca mahlukatın Resulullah'ın yüzü suyu hürmetine yaratıldığına dair tek bir ayet yoktur. Sadece mevzu-uydurma-rivayetler vardır.
Resulullah-sav- hakkında Süleyman Çelebinin mevlidinde geçen methiyelerin ekseriyeti uydurmadır. Yani Allah'ın bize anlattığı ve resulullah'ın sahih hadislerinde bildirdiği gerçek Muhammed-sav-ile bir alakası yoktur.Bu cenneti ümmetine tercih etti mevzusu da bu uydurma rivayetlerdendir.
Resulullah-sav-ın cümle peygamberinin serveri olduğunu ne Allah ne de resulullah onaylamaz. Bu ifadeleri resulullahtan üç asır sonra kurulan Fatimi devletinin şia olan yöneticileri uydurmuşlardır ki İslam tarihindeki kayıtlar göre bu adamlar seyyidlik iddiasında olmalarına rağmen gerçekte Yahudidirler.
İsra suresinin 90 dan 96. ayetine kadar olan ayetlerde ve Enam suresinin 35. ayetindeki izahlara göre Miraç diye bir olay olmamıştır ve olamaz da. Lütfen o ayetlere bir göz atınız!
Resulullah'a atfedilen o kadar çok uydurma mucize var ki; Bendeki bir külliyatta 3000 mucizeden dem vurulur ve resulullaha tam 1001 adet isim yakıştırılır. Tıpkı Allah için uydurdukları 1001 isim gibi. Said Nursinin külliyatında ise bu sayı 1000 rakamıyla sınırlandırılır. Yani yalanda ve uydurmada da rakamlarda anlaşma söz konusu değildir vesselam. Peki Resulullahın hiç mi mucizesi yok? Elbette var ama Enfal suresinin 16. ve 17. ayetlerinde dediği gibi bunlar hem çok sınırlı hem de bu mucizeleri gösteren peygamberler değil bizzat Rabbimiz Teala hazretleridir.
Hayırlı çalışmalar dilerim.
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta