BİR TEBESSÜMÜ BİRBİRİMİZE ÇOK GÖRMEYELİM
Âlemlere rahmet olarak gönderildin, ya Muhammed
Taif te taşlanırken, onlara beddua etmedin, ya Muhammed
Namaz kılarken, başından aşağı, deve işkembesi geçirilirken
Sen onlara yine tebessüm ederek, dua ediyordun ya Muhammed
Senin gibi bir peygambere sahip olmak, ne büyük nasip Ya Rab
Onun, bir saçının kılı için canımı verirdim, durma onun hırkasını kap
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
çok içten dizeler fikret bey...gönlümüzün sultanına ne yazsak az.ne desek az...Onu anlamayı ve yaşamayı Allah nasip etsin cümlemize ...selam ve hürmetlerimi sunuyorum
SERPİL ÇINARLIOĞLU
Okudukça insanın ruhunu arındıran böyle güzel bir şiiri yazdığınız ve bizlerle paylaştığınız için Allah sizden razı olsun..Kaleminize sağlık..
Defalarca 'amin' diyorum dua ve beddualarınıza. Allah ıslah eylesin, ıslah olmayacaklarsa kahreylesin. Duyarlı yüreğiniz şefaate nail olsun. Selamlar.
Yetiş İmdadıma
Sensiz bu hayatım oluyor zindan,
Bu çileyi kabul etmiyor vicdan,
Seni nasıl reddeder imanlı insan,
Yetiş imdadıma ya RESULALLAH.!
Ne etsem nefsime gücüm yetmiyor,
Kahrolası buna fırsat vermiyor,
Ne yapsamda hiç sözünde durmuyor,
Yetiş imdadıma ya RESULALLAH.!
Şeytan beni hergün davet ediyor,
Durmadan bana kadeh kaldırıyor,
Sonra dönüp kahkahalar atıyor,
Yetiş imdadıma ya RESULALLAH.!
Sensiz geçen zaman,anım olmuyor,
Kimse benim derdimi anlamıyor,
Yaralı yüreğim derman bulmuyor,
Yetiş imdadıma ya RESULALLAH.!
Mecnun gibi düştüm dilden dillere,
Gel Mekke'nin tozuyla bu ellere,
Duy sesimi kurtar güzel günlere,
Yetiş imdadıma ya RESULALLAH.!
Fatma ALAGEYİK
YÜREĞİNİZE SAĞLIK ANLAM VE ANLATIMI ÇOK GÜZEL ŞİİRİNİZİ BEĞENİYLE VE DUYGULANARAK OKUDUM TEBRİKLER SAYGI VE SEVGİLERİMLE +10PUAN
ESSELAM..
HAK ÜLFETİ NAZAR ETMİŞ YÜREĞİN
ŞİİRLERDE GEÇEN KONU PEK DERİN
AZAD OLMUŞ-BU DÜNYADAN YÜREĞİN
SAHİP OLAN SEN SİN EY DOST- GEL BERİ
RAB SÖYLETİR- DİLEDİĞİN HER ŞEYİ.
*********************************************************
AZAD EYLE -YA RAB DİYEN NEFESİN
KAVUŞUNCA OLUŞRMUŞ ESERİN
SEN-BEN- DEĞİL...BİZLİK İDİ EMELİM
DAMLA DEĞİL-DERYA DEĞİL - ÇÖL İDİM
SİZLER GİBİ DOSTLAR İLE SEVİNDİM...
HAKKI GER EĞİNCE HİSSEDEN YÜREKLER
ARZ DAN ARŞA ULAŞIR O AN DİLEKLER...
SELAM SELAMET TAŞIR*** DAİM MELEKLER...
Işığımız dan selam
inşallah şurayı kelam..
RUMUZ: IŞIĞIMIZ
İYİKİ VARSINIZ TEŞEKKÜRLER EFENDİM
HACI TİMURTAŞ
yüreğinize sağlık hocam....
MELİHA AĞCA
Adı güzel kendi güzel Muhammed (S.a.v.)
Ellerinize sağlık kutlarım sizi
SAHRA YAREN
cok guzel olmus ellerinize saglik, basarilar, saygilar....
Alyazmali_Belcika
Bu şiir ile ilgili 22 tane yorum bulunmakta