(24. Büyük Peygamber)
Hz. LOKMAN
Kur’an; hikmet sahibi der O’na,
Rivayet; vezir denir Davud’a.
Bilinir; bilge, mütefekkirdir,
Yine de ikilem var O’na.
Bir görüş hekim, biri Nebi der,
Tanırmış O’nu Yunus Peygamber.
Var ki; Kur’an’da “Lokman Sûresi,”
Oğluna öğütlerden bahseder.
O öğütler; baş tacımız bizim.
Öyle de olmalı görevimiz.
Hekim, hakim, Peygamber farkı yok,
Bilge bilip saymak ödevimiz.
Dünyayı gezdiği vaki O’nun,
Hakk emrinde olmuşsa o kulun,
Öğütleri ışık tutacaktır,
Biz şimdi nerdeyiz nefse sorun.
HEKİMLİĞİNE
Adı Lokman Hekim, özde can,
Bugüne gelmiş o ulu nam.
Lokman ve Hekim derde derman,
Bizi doğrudan ayırma Rabbim.
Lokman Hekim İbrahim devri,
Değil o zaman gün hekimi.
Hakk yoludur O’nun sevgisi,
Bizi sağlıktan ayırma Rabbim.
Lokman senin özünden gelmiş,
O azgın kavimden değilmiş,
Sağlıkla adı denktir denmiş,
Bizi sıhhatten ayırma Rabbim.
Her kulun var bir meziyeti,
Nefste öğüt, Lokman Hekimi,
Ellere söyletme derdimi,
Bizi sevdandan ayırma Rabbim.
Şair: Abdullah Yaşar Erdoğan
Abdullah Yaşar ErdoğanKayıt Tarihi : 15.12.2005 19:34:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (1)