(9. Büyük Peygamber)
Hz. İSMAİL (AS)
Hz. İsmail zor şartlarda büyüdü,
Annesiyle sahraya götürüldü.
Hacer validemiz der İbrahim’e,
Bunu Rabbim mi layık gördü?
Hz. İbrahim dedi; Hakk’ın emridir,
Rabbim böyle yapmamı istemiştir.
İsmail ile Hacer kaldı çölde,
Hz. İbrahim hüzünlenip gitmiştir.
Nevale, bir kırba su, bir yük hurma,
Çok az dayandı su, çöl sıcağına.
Hacer, su aramaya çıktı çölde,
Kaldı İsmail orda tek başına.
Safa ile Merve’de yedi defa,
Çöl sıcağı kavururdu su olmazsa.
Topuğuyla toprak kazanı gördü,
Koşturdu istemek için su varsa.
İnsan suretinde bu bir melekti,
Hacer ona sen kimsin diyecekti,
El-hak su fışkırdı eşilen yerden,
Hacer İsmail’e ondan içirdi.
Melek konuşuverdi Hacer ile,
Dedi; korkma, helak oluruz diye.
Çocukla baba Kâbe’yi yapacak,
Melek, kayboldu görünmedi göze.
Bir topluluk belirdi beyabandan,
Cürmühiler yer istedi Hacer’den.
Dedi; arz Allah’ın gelin oturun,
Onlar oldu Mekke yerlilerinden.
İsmail gelmişti yedi yaşında,
Hz. İbrahim geldi gençlik çağında.
O’na rüya gördüğünü anlattı,
Emir bu, İsmail bıçak altında.
Evlat istemişti Cenab-ı Hakk’tan,
Evlat aşkı kavurmuştu yanmaktan,
En sevdiğini kurban verecekti,
Rüya hasıl olmuştu bu adaktan.
İsmail der; yap Allah’ın emrini,
İbrahim bağladı İsmail’in elini.
Gözü yaşlıdır ama söz vermiştir,
Ürpertiyle bıçak aldı eline.
İsmail’e varınca keskin bıçak,
O sesi İbrahim duydu ancak.
Rüyana sadık olup sen kazandın,
İsmail artık sana kalacak.
Kucağında koçla belirdi melek,
Rabbinden selam getirdi o melek.
İsmail yerine kesilecek koç,
İsmail’e koç kurban edilecek.
Baba-oğul şükür secdesi etti,
Rabbim bu Kâbe’yi inşa ettirdi.
İsmail, Cürhümiler’den kız aldı,
Bu kadında o iki çocuk verdi.
Hz. İsmail, Amalike’ye gitti,
Hakk’ı tevhitle görevlendirildi.
Yemen diyarında peygamber oldu,
Babasının yolunda tebliğ etti.
İbrahim Hakk’ın rahmetine erdi,
İsmail kırk yıl sonra vefat etti.
Yüz otuz yedi yaşı, ölüm günü,
Annesiyle Hicr’dedir O’nun kabri.
O Kâbe’yi taştan ören İsmail,
Kurban onunla, bize oldu nazil,
Zemzem suyu biliriz ya Mekke’de
Sebeptir çıkmasına Hz. İsmail.
İbrahim’in azmi gerekir bize,
İsmail’in teslimiyeti bize,
Sabır geç meyve verir biliriz de,
Asla hiddet, şiddet yakışmaz bize.
Beyaban: Çöl, sahra.
Şair: Abdullah Yaşar Erdoğan
Abdullah Yaşar ErdoğanKayıt Tarihi : 1.12.2005 00:56:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!