A-hz. İbrahim Şiiri - Mikdat Bal

Mikdat Bal
4096

ŞİİR


45

TAKİPÇİ

A-hz. İbrahim

Hz. İbrahim

Bir gün Nemrut bir rüya, gördü ve çok ürkmüştü
Hayatında ilk sefer bu rüyayla korkmuştu

Bir rivayete göre, gördüğü rüya şöyle
Rüyasını sizlere anlatalım her şeyle

Gökyüzünde bir nurun, parladığını gördü
Güneş, ay ve yıldızlar, artık görünmüyordu

Bir rivayete göre, rüyasında bir kişi
Gelip tahttan kaldırdı, sona ermişti işi

Müneccimler rüyayı şöyle tabir ettiler
Yeni bir peygamberle din gelecek dediler

Tahtını temelinden yıkacak! bu peygamber
Ona göre tedbir al, düşünelim beraber

Nemrut bunun tedbiri bence şöyle olacak
Artık hiç kimse çocuk sâhibi olmayacak.

Hanımlardan mutlaka, uzakta durulacak
Doğan çocuk erkekse kafası vurulacak

Yüz bin mâsum bebeği öldürdüler hunharca
Bu zulüm devam etti, uzun zaman, yıllarca

Hazreti İbrahim'in annesi hâmileydi
Nemrutun yardakçısı Azer ile bileydi

Doğumu yaklaşınca, bir mağaraya gitti
Hz. İbrahim'e orada doğum etti

Doğduktan sonra onu mağarada emzirdi
Mağarayı kapatıp Azer’e haber verdi

Dedi ki çocuk zayıf doğdu, ve hemen öldü
Azeri kandırmıştı, güzel bir hile buldu

Bundan sonra gizlice mağaraya gelirdi
Çocuğu emzirirdi yalnız kendi bilirdi

Yedi, ya on yedi yıl mağarada kalmıştır
Bu arada büyümüş, büyük adam olmuştur

Kur’anda bir çok ayet, İbrahim’den bahseder
Yüce Allah hakkında ayetlerde şöyle der

İbrahim'e göklerin, yerin melekûtunu
Gösteriyorduk, o da tanıdı mabudunu

Gecenin karanlığı onu kaplayınca bir
Yıldız gördü, Rabbim bu, dedi bu olabilir

Yıldız batınca dedi, batanları ben sevmem
O bir gelir bir gider, gidenleri ben övmem

Ay'ı doğarken gördü, Rabbim budur söyledi
O da batınca buna hemen tövbe eyledi

Rabbim bana Hak yolu göstermezse elbette
Yoldan sapan kavimden olurum ta ebede

Güneşi doğarken de, görünce Rabbim budur
Dedi bu daha büyük, o hepsinden uludur

O da batınca, dedi, Ey milletim! ben sizin
Ortak, şirk koştuğunuz, ve batıl dininizin

Uzağım demiş idi, rüştüne ermiş idi
Aklı ile Allah’ı arayıp bulmuş idi

İbrahim ve onunla, birlikte olanlarda
Size güzel bir örnek vardır, işte bunlar da

Kur’anda zikrolunur, hayatı baştan başa
Kavmi putperest idi, tapardı puta taşa

Kimi Güneş'e, Ay'a, yıldızlara tapardı
Babalığı Azer’di o da putlar yapardı

Allah böyle bir kavimin, içinden onu seçti
O da putperestlerle mücadeleye geçti

Bu son derece azgın, müşrik, sapık bir halktı
Allah’ın emri ile, halkı irşada kalktı

Allah'ın varlığını, bildirmişti onlara
Dedi tapınmayınız taşlara betonlara

Atalarımızdan biz, böyle gördük dediler
Körü körüne taklit, şirkte ısrar ettiler

Şeklini veren onlar, elleriyle oymuşlar
Onlara çeşitli ad uydurmuşlar, koymuşlar

İbadeti, kulluğu onlara ederlerdi
Onları terk edersek çarpılırız derlerdi

Dedi hiç bir putunuz, faydası yok kendine
Nasıl inanırsınız, böyle batıl bir dine

Bunlar sene içinde, bir gün etmişler tâyin
O günde putlar için, düzenlenirdi ayin

O günü bayram yapar, ibadet ederlerdi
Onlara secde eder, evlere giderlerdi

Hazreti İbrahim de, bir fırsat kolluyordu
Dinsizlerin şirkinden, rahatsız oluyordu

Böyle bir bayram günü, puthaneye girmişti
En büyük putu hariç küçükleri kırmıştı

Baltayı büyük putun, boynuna asıverdi
Artık bu sapık halka, en büyük dersi verdi

Oradan uzaklaştı, beklemeye koyuldu
Putperestler şok oldu, haber çok tez duyuldu

Artık sanık İbrahim, buldular getirdiler
Hz. İbrahim’e, sen mi yaptın dediler?

Dedi ki baksanıza, şu büyük put yapmıştır
Kıskanmış çünkü herkes, küçüklere tapmıştır

İnanmazsanız sorun, size doğruyu desin
Suç aleti boynunda, onun yaptığı kesin

Onlar, putlar konuşmaz, sen onlara sor dersin!
İbrahim der dilsize, ibadet mi edersin? !

Hazreti İbrahim’i hapsettiler orada
Durumu bildirdiler, Nemrut’a bu arada

Hz. İbrahim'in, yaptığını duyunca
Yanına çağırtmıştı kahinlere uyunca

Nemrut'a o zamanlar, herkes secde ederdi
İbrahim etmemişti, sadece selam verdi

' Niçin secde etmedin' diyerek Nemrut sordu
Hz. İbrahim de ona şöyle diyordu

« Ben beni Yaradan’ın gayrına secde etmem »
' Seni yaratan kim? ' der söyletmeden terk etmem

« Benim Rabbim, dirilten ve öldüren Allah'tır »
Diyerek cevap verdi. Nemrutta bir tuhaftır

' ben de diriltirim' der zindandan iki kişi
Getirtti artık Nemrut demagojidir işi

Birini bağışlayıp, birini de öldürdü
Sözde can alıp vermiş İbrahim’i güldürdü

« Benim Rabbim güneşi doğudan getirir der
Sen de batı'dan getir gücün yeterse eğer »

Nemrut Şaşırıp, âciz kaldı boynunu büktü
Hazreti İbrahim’in, cevabı çok büyüktü

Halilüllah'a ceza, vermeyi dilediler
Hénun fitneyi verdi yakılmalı dediler

Nemrut onu ateşe atmaya karar Verdi
Hazreti İbrahim’in zerrece yoktu derdi

Odunlar toplatıldı büyük ateş yaktılar
Hazreti İbrahim’i mancınık’a taktılar

Ateş gül bahçesi oluverdi bir anda
Halilürrahman için, ateşte yok dumanda

« Ey ates! İbrahim’e serinlik, esenlik ol»
O Allah’ın dostudur, dostuna ikramı bol

Ateşten kurtulunca Babili terk etmişti
Rabbime gidiyorum, deyip Şam’a gitmişti

« Ey Rabbimiz, biz ancak, sana tevekkül ettik
Ve taatla sana biz, inandık ve yöneldik

Dönüşümüz sanadır diye dua etmiştir
Başka bir rivayete Filistin’e gitmiştir

Sonra Mısır'a gitti. Zevcesi Sare ile
Firavunu zalimdi, sapık bir töre ile

Güzel evli kadınlar ülkesine gelince
Onları alır idi biraz güzel olunca

Kadının kocasını önceden öldürürdü
Boş kalan bayanları hareme doldururdu

Sâre çok güzel idi Firavun istemişti
Bu kadının kocası nerededir demişti

İbrahim peygamberin zekası çok engindi
Bu benim bacım dedi, bu tedbir hem temkindi

Yalan söylememişti, çünkü Mü’minler kardeş
Firavun mu yok etsin, yok edemezken ateş

Pek zâlim bu Firavun, Sare’ye göz koymuştu
Yaklaşmak isteyince elleri tutmuştu

Yerlere yıkılarak debelendi titredi
Sâre'yi korumuştu Allah fırsat vermedi

Firavun korkusundan, Sare’yi göndermişti
Hz. İbrahim’e bir cariye vermişti

Bundan sonra Mısır’ı terk edip geri döndü
Sebu diye bir belde oraya gelip kondu

Sâre'den çocuğu yok İbrahim peygamber'in
Sare evlenmesine izin verdi Hacer’in

Bâbil'den ayrılırken: «Rabbim! sâlih bir evlat
Ver diye Yüce Rab’e eylemişti münacat

Hazreti Sâre bunu kendi çok istiyordu
Elinde bir şey yoktu çocuğu olmuyordu

Firavun kendisine verdiği câriyeyi
Hâcer'i azad edip, bulmuş idi çareyi

Hz.Ibahim de Hâcer ile evlendi.
Hacer çocuk yapınca kıskançlık alevlendi

Hazreti. Hâcer ile Hazreti İsmail'i
Baska bir yere götür ey Allah’ın Halili

Allah'ın emri ile, o da öyle etmişti
Hacerle, İsmaille ta Mekke’ye gitmişti

Mekke'ye götürdü ve oraya bırakmıştı
Tam kalkıp gidecekken Hacer ona bakmıştı

Dedi kime bırakıp gidiyorsun sen bizi?
Dedi emanet ettim Allah’a ikinizi

Şair Mikdat Bal

Mikdat Bal
Kayıt Tarihi : 22.8.2005 08:48:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Ayten Kahyaoglu
    Ayten Kahyaoglu

    yüreginize saglik hocam kaleminiz susmasin. kutlarim saygilarimla. hazan sultan ayten.

    Cevap Yaz
  • Abdulhakim Öztürk
    Abdulhakim Öztürk

    Allah razı olsun hocam yüreğinize sağlık...

    Cevap Yaz
  • Abdulhakim Öztürk
    Abdulhakim Öztürk

    Allah razı olsun hocam yüreğinize sağlık...

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (3)

Mikdat Bal