Hz. İbrahim'e Vaat Edilen Topraklar Ve E ...

Allahü tealanın Hz. İbrahim’e ve onun soyundan gelenlerin hepsine vermeyi vaat ettiği yerler; Mısır ırmağından tutun büyük ırmağa ve Fırat ırmağına kadar uzanan topraklardır.

Hz. İbrahim bir fi tarihinde Tereh ve Mariye çiftinden Mezopotamya'nın Babil şehrinde doğmuştur Babil ise bugün ki Filistin topraklarıdır.
Hz. İbrahim’in Tevrat’taki adı ise Abraham’dır.
Hz. İbrahim'in nesli Nuh aleyhisselamın oğlu Sam’a dayanır.
Hz. Nuh ile Hz. İbrahim’in arasında iki peygamber vardır…
Biri Hz Hud diğeri de Hz Salih'tir.
Hz. İbrahim’in annesi yukarı Mısır’da,Nil nehrinin doğu kıyısındaki;
Hafen köyünden Şemun’un kızı Mariye’dir;
İşte annesi bu Mariye dünyanın ilk ülkesini kuranlardan biri olan,
bu Nemrut’tan korktuğu için gidip bir mağarada gizlice doğum yapar.
Nedeni ise bir sebepten dolayı Nemrut’un o dönemler bundan sonraki doğacak kız çocuklarına bir şey yapmayıp yeni doğacak erkek çocuklarını öldüreceği içindir.
Annesi Mariye Hz. İbrahim'i tam 17 yaşına kadar bu mağarada herkesten gizleyerek gide gele büyütmüştür bir zaman sonra Hz. İbrahim gün yüzüne çıktığında ve çok genç yaşında;
Mezopotamya’da ki Keldani kavmine gönderilmiştir.
Hz. İbrahim Hz. Muhammet’ten sonra Allah katında insanların en üstünüdür.
Çünkü Allahü Teala ona hep Halilim(dostum) diye buyurmuştur.
Hz. İbrahim döneminde çok zalim hükümdarlar yaşamıştır;
Birincisi Nemrut burada yaşamış ikincisi Firavun ise Mısır’da yaşamıştır.
Günlerden bir gün Babillilerin bayramında Hz. İbrahim şehrin dışına kurulan;
Bayram şenliklerine hastayım diyerek katılmamış
ve şehrin tüm insanları o şenlikteyken O da eline bir balta alarak
tüm putları kırar ve sadece bir put bırakır onunda boynuna baltayı asarak çıkar gider laf çokta sözün özü de şudur;
Nemrut putları Hz İbrahim’in kırdığını bir şekilde öğrenir ve onu zindana attırır.
Daha sonrada Nemrut Hz İbrahim’i yakmaya karar verir.
İşte o yer ülkemizin Urfa şehridir. Urfa’nın en yüksek tepesine çevre duvarlarını ördürerek o duvarın içine aylarca odun taşıttırır.
Bir dağ gibi yükselen odunları nihayetinde ateşe verdirir Odunların alevlerin yalımları gökyüzünü sardığında,
Elleri zincirlerle bağlanmış Hz. İbrahim’imi ateşe atmaya çalışan adamları
Bir türlü ateşe yaklaşıp da atamazlar çareler arayan Nemrut’un karşısına
o an insan suretinde şeytan çıka gelir ve Nemrut’a akıl verir…
Siz şunu şöyle yapın Hükümdarım diyerek işte orada ilk mancınığı icat ettirir.
Ama o mancınık da bir türlü Hz İbrahim’i o ateşin içine atmayı başaramaz.
Şeytan bu sefer de başka bir akıl vererek anlatır ve Hükümdarım bu adam bir büyücüdür diyerek bu büyünün bozulması için iki öz kardeşin zina etmesini söyler…Nemrut derhal emir vererek bir erkek bir kız kardeşi getittirerek,
O ülkenin halkının gözleri önünde çiftleştirir.
Bunun üzerine Hz. İbrahim’i o mancınık aldığı gibi ateşin ortasına atar.
Ama Allah tarafından bir mucize gerçekleşir ateş ortadan açılır
Hz.İbrahim tam ortasına düşer ve orasını Cenabı Allah bir pınara dönüştürür.
Vesselam bu olaydan sonraki o pınarda efsunlu balıklar yetişir…
Urfa şehrimizin tam merkezinde bulunan işte o pınarın adı da;
şimdilerde balıklı göl olarak anılır.
Nemrut ise bu olayları gördükten sonra çok korkar ardından Cenabı Allah tarafından tüm savaşçıları sinek orduları tarafından ibretlik olarak mahvedilir.
Nemrut artık sarayına kapanıp insan içine çıkamaz olmuştur.
Ama orada da yine bir ibretlik olay tarihe damgasını vurmuştur.
Küçük bir sineğin burnundan girip beynine akması ile deliye döner,
Kendi emriyle ağrılarının durması için kendi adamlarına tokaçlarla kafasına vurdurarak ölümüne de sebep olmuştur.Gel zaman git zaman olur Hz İbrahim Sare hatunla evlenir.
Allahın emri ile Kenan ülkesine(Şeria yani Ürdün nehrinin batısındaki Filistin topraklarına göçer) Orada da yıllar sonra kıtlık olduğu için hanımını da alıp Mısıra gelir...Mısır dada hiç dert bitmez ki;
Bunda da oranın bir zalim hükümdarı olan Firavun vardır.
Ülkesinde kimin karısı,gelini,kızı güzelse cebren el koyarak cariyelerinin arasına katarmış,işte hal böyleyken;
Hz. İbrahim’in hanımı Sare hatunun güzelliği de dillere destan olmuştur bile…
Bunu duyan Firavun hemen onu sarayına getittirerek cariyelerinin arasına katar ve halvet olacağı gece;
Hem Hz. İbrahim hem de karısı namaza durup Allaha yalvarırlar…
Bunun üzerine Firavun her elini uzattığında Sare hatuna eli donup kalır.
En sonunda Firavun Senin tanrın çok güçlüymüş diyerek af diler ve Sare hatuna hediyeler vererek kendi kölelerinden Mısırın asil ailelerinden olan Hacer’i de ona hediye ederek Hz. İbrahim’e gönderir.Gel zaman git zaman olur tüm mutlulukları sadece çocukları olmadığı için gölgelenir ve çok üzülmeye başlarlar.Günler böyle akıp giderken;
Sare hatun Hz. İbrahim’e açılarak bu böyle olmayacak benim kölem Haceri azat edip sana nikah kıyacağım der ve anlaşarak dediğini de yapar.
Bu evlilikten Hz. İsmail dünyaya gelir ve babası tam 86 yaşındadır.
Zaman su gibi akıp giderken bunda da Sare hatun için için erimektedir.
Kendi ellerimle evlendirdim diye dertlenmektedir.
İşte bunu duyan Cebrail Aleyhisselam bir gece bunlara insan kisvesi altında Tanrı misafiri olarak evlerine gelir.
Konuşmaları kapı eşikliğin'den dinleyen Sare hatun kulaklarına inanamaz.
Cebrail Aleyhisselam der ki; Ey İbrahim sana Allah'ın bir lütfu daha var,
O da sen tam 100 yaşına bastığında Sare hatundan baba olacaksın bu oğlunun adını da İshak koyacaksın der ve tıpkı Ağabeyi İsmail gibi İshak da halilim’in (dostumun) soyunu dünya bitene kadar sürdürecekmiş diyerek çekip gider.Zaman olur Hz İbrahim 100 yaşına basar ve bir oğlu daha olur adını da İshak koyar.Artık herkes büyür,herkes yaşlanır kimileri de ölür gider.
Hz. İbrahim artık ev üstünde ev olmaz deyip hanımı Hacer’i ve oğlu İsmail’i Mekke’ye gönderir.Bir zaman sonra Hz. İsmail Mekke'de ki araştırmalarına göre babasını Mekke’ye davet eder.O da bu davete icabet ederek gelir.
Cebrail Aleyhisselam’ın yardımıyla Hz. Adem zamanında ki kabe’nin yerini bulup oraya ilk kazmayı Hz İbrahim vurur hem kabe’nin yeri bulunmuş hem de zemzem suyunun bulunmasına vesile olunmuştur.Artık Hz. Adem’e meleklerin yardımıyla yapılan Kabe gün yüzüne çıkmıştır.Yeni yapılacak Kabe’nin taşlarını Hep Hz. İsmail o sırtında taşıyarak getirmiştir.
Hz İsmailin de 12 oğlu ve 3 kızı olmuştur.
Artık her canlı ölümü tadacakmış diyelim ve konumuzu bitirelim.

Hz. İbrahim Kudüs’te ölür ve Habrun kasabasının Hititli Efron’un tarlasındaki
Makpela mağarasına iki oğlu tarafından defnedilir.
Hz.İbrahim’den sonra da 1.hanımı Sare hatun sonrada oğlu Hz. İshak ölerek yanına gömülür.
Bu kasaba günümüzde ise Halilürrahman olarak bilinmektedir.
Yine aynı isimde Halilürrahman adında birde camii bulunmaktadır.
Ama şu an için İsrail oğulları tarafından adı Hebran olarak değiştirilip kendilerine geçmiştir.
Hz. İbrahim’in ikinci hanımı Hacer ve oğlu Hz İsmail de öldüğünde Mekke’ye defnedilmişlerdir.Şimdiki Kabe’nin Hicr mevkisinde yatmaktadırlar.

Hz İbrahim döneminde ilk olanlar…
1.Hac vazifesine davettir.
2.Oğlu İsmail’i Allah yolunda kurban edip o sınavı başarıyla tamamlamış,
Ve Müslüman alemine Yaradan tarafından koç indirilerek hediye edilmiştir.
3.Zemzem suyu bulunmuştur.
4.Hz. İbrahim kendi 99 yaşında iki oğluyla birlikte sünnet olmuş ve günümüze gelmiştir.
5.Dünya da Müslümanlarla birlikte tek sünnet olanlar ise Yahudilerdir.
6.Hz İshak’ın oğlu Yakup adını değiştirerek şimdiki İsrailin adını almıştır.
7.Hz İbrahim’in büyük oğlu Hz İsmail’den;
Tüm Arap kavmi ve Mezopotamya’da yaşayan tüm halklar ondan türemiştir.
8.Hz. İbrahim’in ikinci oğlu İshak’tan olma Yakup’tan da(İsrail’den de) :
İsrail oğullarının hepsi ve Avrupa’nın bütünü sinsile yoluyla hep ondan türemiştir.
9.Hal böyle olunca Kudüs bir dünya mirası olarak önümüze çıkmaktadır.
Kudüs Yahudilik Hıristiyanlık ve de İslam aleminin müşterek kutsal bir yeridir.
Doğu Kudüs’te Filistin’dir.

İnsanlığın babası olan;
Hz. Adem tam 930 yıl yaşamıştır.
Hz. Nuh tam 950 yıl yaşamıştır.
Hz. İbrahim tam 175 yıl yaşamıştır.
Hz. İsmail tam 137 yıl yaşamıştır
Hz. İshak tam 160 yıl yaşamıştır.

09.11.2014