Huzurlu Toplum Devrimi Şiiri - Önder Kar ...

Önder Karaçay
2459

ŞİİR


80

TAKİPÇİ

Huzurlu Toplum Devrimi

Tarihte toplum ve devlet düzenleri her çağda niyetlere uygun faaliyetler ve kararlar ile bozulmuştur.

Tarihi tecrübe devletlerin çöküş yöntemleri ile ilgili farklı bir netice ortaya koymaz her çağda aynı yönetenler ile gerçekleşir.

Bunun sebebi nesillere devrimlerin değerini huzurlu toplum olarak yaşamanın bir şartı olduğunu ihmale uğramasıdır.

Buna art niyetli siyasi ideolojiler ırkçı misyoner amaçlı dinci bölücü bakış açısını yaşamın bir gerçeği olarak toplumun cehaletinden faydalanıp yetkiyi bir sömürge faşizmi boyutuna taşınması sebep olur.

Mehmet Akif Ersoy bu sebeple tarih tekerrür eder diyor.

Mustafa Kemal Atatürk farkı ile eşsiz bir devrim yapan Türk ulusu 1938 sonrası niyeti bozan iç ihanetlerin çabası ile bir önceki bizans bakiyesi niyetin sahneye yeniden çıkmasına yol açmıştır.

İnanç siyaseti üzerine vicdan sömürüsü düzeyinde dinci eğitim anlayışı siyasetin arka bahçesi İmam hatip denen bir zulüm gücü toplumun beslediği bir destek siyasi anlayış olmuştur.

Oysa yaşanan İslam dini anlayışı ile zerre ilgisi yoktur.

Dolayısıyla böyle bir anlayış doğal ve kamu kaynaklarının aracı soyguncuların her mahallede bir para misyoner milyarderler olarak ulusal tehdit olmamasına sebep olmuştur.

Doğanın ve Türk ulusunun üretim ve hizmet araçları mülkiyet sahipliği hileli darbe ve siyasetin ihaneti ile soyguncu bir sınıfa peşkeş çekilerek devletin toplum yararına hazine kamu kaynak gücü küresel bağlantılı çeteleşmiş mafya güçlerin eline geçmiştir.

Soyguncu sermayenin hakim ekonomik düzeni yıkımın sebebidir.

Tufan devrimin gelme sebebi de budur.

Toplumun iradesi sözde demokrasi adı altında iki dudak bir niyet yetkiler ile yok edildi.

En yıkıcı darbe son çeyrek yüz yılda sivil darbe süreci ile yaşandı.

Özgürlük ve refah talana rüşvet verildi.

Devlet seküler bir laiklik yapı içinde sosyal hukuk devleti özelliğini kaybetti.

Sosyal devlet sosyal projeler adı altında şirk soygun aracı sermayeye terk edilerek toplum faydalı diye aldatıldı.

Oysa laik devlet anlayışı içinde dinin devleti, devletin dini olmaz.

Devlet din dayatamaz. İnançlar seçerek baskı altına alamaz. Ve inanç adına hiçbir siyasi ve maddi güç örgütlü faaliyetlere izin veremez.

Cumhuriyet devrim yasaları doğa töz yasaya uygun bir şekilde bunu savunur.

Tüm yurttaşlar inancını kendi temiz duyuncu içinde bir aracıya ihtiyaç duymadan yaşar.

İnanç ile insan duyuncu arasına biri girdiğinde yeryüzü tanrıları doğar ve zulüm üretir.

Ortadoğu hile ile üretilmiş sömürge amaçlı bizim İslam sevgi dini ile bir ilgisi olmayan bu dinlerin temel felsefesi bu dinleri üretenleri tanrı olarak görmüş olmasıdır.

Tarikat ve cemaatler çalışmadan bu cehaleti diri tuttukları için yeryüzü tanrıları güçler tarafından siyaset kullanılarak toplumun ödediği bedel ile bedavaya beslenir.

Yani göz oyan kargayı besleyen şikayet edenin kendisi durumuna düşer.

Herkes bir mezhebe dahil müslüman olacak diye bir bir siyasi baskı politika normal bir devlet anlayışında mümkün değildir.

İslam dininde mezhep yoktur. İnsanlık sevgisi vardır. Mezhep misyoner soyguncu üretilmiş dinci anlayış ürünüdür.

Devletin tarikat ve cemaatler adı altında arap kültürü misyonerlik faaliyetlerine terk edilmiş olması ekonomik ve siyasi yıkımın en itici gücüdür.

1950-2025 süreci Anadolu'da müslüman siyasi ideoloji adı altında bir haçlı engizisyon ve aynı zamanda buna paralel bir aydınlanma sürecidir.

Laiklik devrimi Anadolu kültüründe Selçuklu Devleti'nin bir devlet ile inancı ayrı tutma ilkesidir.

Batıdan (Fransa) alındı yaması yalan tarih ve tarihçiler yaftalamasıdır.

Her yurttaşın eşit koşullarda onurlu yaşama hakkını devlet korumak zorundadır.

Eğitim, sağlık, barınma ve çalışma hakkını devlet sağlamak zorundadır.

Devlet herkese iş bulmak zorunda değil diyen bugün ki yetki cemaat ve tarikatlar aracılığıyla örneğin bekçi adı altında oy deposu kadroların maaşlarını herkese ödetmiştir.

Her yer kamera ve dijital olanaklar mevcut iken bu çağda bekçi tam bir Abdülhamid anlayışı içinde polis gücü devleti demektir.

Siyasi ideoliji ve partiler işte bu ahlakı bozan yapılar olduğu için devrim sonrası gelecekte olmayacaklar.

Türk ulusu birlik ve beraberliğe muhtaçtır.

Tek yetki ve CHP iç cephe dış tehdide karşı oluşturmak yerine ulusun aleyhine soygun yararına bir çekişme ile toplumu ikiye bölmüşlerdir.

Sosyal devlette emek piyasa malı ve kâr merkezi değildir.

Mümkün sahibi patron emeğin yani yurttaşın kendisidir.

Hazine kamu Türk ulusunun ortak cebidir.

Eğitim bakanının özel okulları, sağlık bakanının özel hastaneleri ve turizm bakanının oteller zinciri olduğu ve kara toprakların yarısı kadar denizde vatanı olan Türk ulusunun yararına denizcilik bakanlığının olmadığı bir ülkede aslında rezaletin boyutunu göstermeye başka bir örnek vermeye gerek yoktur.

Huzurlu toplum siyasetin her gün gündemi meşgul etmediği, soygun tüketim adına reklamların insan beynini çölleştirmediği, kitle imha silahı medyanın farklı niyetler adına kafa karışıklığı üretmediği, vicdan ve cüzdan soygunlarının yaşam alanı bulmadığı bir toplum ile mümkündür.

Yasama, yürütme ve yargı güçleri tek bir niyetin yetkisinde olamaz.

Tek kişiyi ele geçirir iseler devleti yaşatmak olanaksız hale gelir.

Devleti doğa töz töre kültürüne uygun beşeri yasa ilkeleri kimseye ayrıcalık sağlamamak şartıyla yönetir ise o toplum huzurlu bir toplum olabilir.

Muasır medeniyetler seviyesine ulaşmak mak için insanlık amaç olmalıdır.

İnsanlık amaç değilse, insan her niyete araç olur.

♾️▪️Önder Karaçay ▪️♾️

Önder Karaçay
Kayıt Tarihi : 9.7.2025 16:34:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


▪️♾️▪️▪️TÜRK▪️▪️♾️▪️

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!