Huzurlu Günler Şiiri - Savaş Barha

Huzurlu Günler

Bataklığa çevirmişti ömrümü,
yokluğunun verdiği ıstıraplar.

Balığın karnındaki
Yunus peygamber gibi,
o büyük tufandan kurtulan
Nuh aleyhisselam gibi,
cehennemvari ateşlerde
yanmayan Hz. İbrahim gibi ferahtayım.

Sesin,
çile dehlizinden
çekip çıkardı beni.

Günlerim,
yine senle süsleniyor.

Günlerim,
günlerinle anlam kazanıyor.

Baki bir mutlulukla
nasiplenmiş gibi bahtiyarım.

Ama yetmez ki bana
bunca çiçek,
şu gökyüzü,
şu kuşlar,
mavi düşler.

Göğe merdiven dayamalı,
bulutlarda sümbüller,
krizantemler, güller,
nergisler büyütmeliyim.

Bir ömür daha yaşayıp
ab-ı hayatı bulmalı,
sevdanın düştüğü bu ruhu
ebedi kılmalıyım.

Ben değil,
kalemim gambazlıyor kâğıtlara,
dillendirmeye korktuğum duygularımı.

Suç varsa kalemindir.
Kabahatler kaderindir.

Mukadderattı bizi ayıran.
Yine mukadderattır
bize mutlu olmayı tattıran.

Nefesimizin celladı bizdik.
Biz, yarının ümitleriydik.

Bedeni paklayan sudur,
ruhu temizleyen ateş.

Aşkının ateşidir
karanlığımı aydınlatan.

Emanet değil midir bu can?
Bu candaki canan, sen değil misin?

Sen değil misin
aylar sonra bana gülümseyen,
ellerimden tutup araftan kurtaran?

Sensin Ay Işığım, sensin.
Sensin beni mesut eden.

Savaş Barha
Kayıt Tarihi : 25.2.2019 18:35:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Savaş Barha