Huzura Erdirin Beni Şiiri - Nihal Mirdoğan

Nihal Mirdoğan
337

ŞİİR


14

TAKİPÇİ

Huzura Erdirin Beni

İniş ile çıkış arası kalan
Her kelâm ucundan indirin beni
Araya sıkışmış şaşkın zamanı
Devirin...umuda kondurun beni

Düz ayak, yaşamak gibi diyorum
Benim bağlarımda olmaz uçurum
Gülleri döşemek gibi diyorum
İzzetli yollara döndürün beni

Nedendir, toprağın bağrı kapkara
Uğursuz cehâlet, irinli yara
Ben Türk'üm dedikçe, sokmayın dârâ
Od'lara savurun,yandırın beni

Mefkûre uğruna pişercesine
İnlerde pusuyu deşercesine
Ay yıldız sebile düşercesine
Doya doya içip,kandırın beni

İstikbâle sevdâ bulmak nedenim
Oysa,kaç asırı saklar bedenim
Ki, ağırlığınca ağrıyan enim,
Boyumla, kervâna bindirin beni

Himmet giyen ata bindirin meni
Sarınca yaralar derince teni
Tutun iki koldan sabrın ucunu
Sükûta muhtacım, bandırın beni

Sen benim sabrımsın uca Yaradan
Yıldırımlı mekân, tufân hanedan
Kasırga eserken güzel vatandan
Benden geçtim gayrı,dondurun beni

Her soğuğun gücü şiddet yüklüdür
Her şiddet gücünde, feryâd saklıdır
Ses, sökemediğim kadar köklüdür
Ey basiret! artık sindirin beni

Rezil istilâyı kim silebilir
Maskeleri yırtıp, kim soyabilir
Gönül bahadırsa namerdi bilir
Bozkurt ordusuyla yendirin beni

Toprakları virân yazsam kim anlar
Başı eğik mısra dizsem kim anlar
Çaresiz dudağı büksem kim anlar
Kıvrılıp içime yundurun beni

Sabrın miadında bekleyen bir dev
Ateşin renkleri mor alev alev
Yanacak otağım yanacak her ev
Döşümdeki korla, söndürün beni

Şüphesiz, Vatanım koşar aklıma
Ceddim dolu dizgin düşer aklıma
O, Çanakkale'den taşar aklıma
İllâ dûa ile dindirin beni

Divânu Lügati't-Türk. yundurmak; döndürmek

Nihal Mirdoğan
Kayıt Tarihi : 7.4.2017 16:19:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Nihal Mirdoğan