Karanlık yokuşları tırmanırcasına
Tık nefesti ceylan yüreği kadının
Sanki sanırsınız Everest'e tırmanıyordu küçük narin ayakları
Ne varki ben onu düşlüyordum
En uzun Amozon nehrim de, çayırlara uzanmış bir vaziyette
O mağrur yüzü göğsüme bir mehtap gibi düşüvermişti
Uzun sarı lepiska saçları adeta ışık şehrini andırıyordu
En karanlığımdan,en maviliğime gömülüyordu
Tüm tutsak alınmış bedeni keza ruhu titriyordu
Bunu hissediyordu bedenim tenine dokundukça
Ayaz bir sabaha çığlık atarcasına heycanlı bir nefesti
O kadın.
Bırakın da tüm yalınlığıyla dolaşsın ruhunuzda
Soylu,asil halkın iniltisini
Savaşın titrek tiksintisinden bir kuğ gibi çıkıversin karşınıza,
Ve ansızın düşü versin kucağınıza
Tüm soylu huzuruyla,huzurunuza çıksın
Boyun eğmeden,diz çökmeden
Ve ihtişamıyla doldursun sizi o kadın
Ay, dolu karanlık gecelerinizi.
Yani demek istiyorum ki,
Kadınlarınızı bağırıp,çağıran megafon gibi görmeyiniz
Çünkü kadın kırılgandır,onu düzeltmeye çalışmak zoraki!
Sizi çabalarınızdan mahrum kılar
Kayıt Tarihi : 24.10.2012 20:31:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!