Evvela İskender, bu şehri kurdu,
İtilaf güçleri, kuşattı yurdu,
Fransız’a karşı, direndi durdu;
Namerdi serersin, İskenderun’da.
Henüz hayattayken, Gazi Mustafa,
Hatay'la, buraya, yormuştu kafa,
Türk askeri geldi, son buldu cefa;
Beş Temmuz gurursun, İskenderun’da.
Şimdi çoğu ilden, nüfusça büyük,
Barınakta uyur, tekne, bot, kayık,
Limanda gemiler, sevk ederken yük;
Hareket görürsün, İskenderun’da.
Kordon boyu bahar mevsiminde şen,
Havuzun etrafı, rengârenk gülşen,
Sevdiğin var ise, katlanır neşen;
El ele yürürsün, İskenderun’da.
Palmiyeler göğe, doğru uzanır,
Millet Parkı çimen ile bezenir,
Çoluk çocuk cümle âlem gezinir;
Keyfini sürersin, İskenderun‘da.
Bekçidir kıyıda, ikiz kuleler,
Kubbesi varaklı, parlar haleler,
Nihal Atakaş'ta, duada eller;
Huzura erersin, İskenderun’da.
Amanoslar yayla, göç erken başlar,
Sular şırıl şırıl, ötüşür kuşlar,
Yarıkkaya esmez ise zor işler;
Serinlik ararsın, İskenderun’da.
Plajlar göz kırpar, kıyı boyunca,
Karaağaç, Arsuz, çoktur sayınca,
Güneşe, denize, kuma doyunca;
Yollara vurursun, İskenderun’da.
Portakal, limonlar, trene el sallar,
Raylar yorgun düşmüş, geçtikçe yıllar,
Otobanda hızlı olanlar sollar;
Gişeye varırsın, İskenderun’da.
Balığı, mezesi, oruğu yenir,
Künefe üstüne, az kaymak konur,
Nar gibi kızarır, mis yaprak döner;
Lavaşı dürersin, İskenderun’da.
Kültür mozaiği, sanat beşiği,
Hem çalar, hem söyler, boldur aşığı,
Elde mendil bele, sarıp kuşağı;
Halaya durursun, İskenderun’da.
Kor gibi eriten, sevdası başka,
Yüreğin çelikten, olsaydı keşke,
Alaca, olur da düşersen aşka;
Yâre gül derersin, İskenderun’da.
Çıkmaza girersin, İskenderun’da.
Muhittin Alaca
Kayıt Tarihi : 3.7.2021 12:48:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!