"Gitmek mümkün olsa da gitsem uzaklara..." demiş Ümit Yaşar Oğuzcan, İki Kişiye Bir Dünya adlı kitabında. Ne acı bir tebessüm. Tıpkı, karanlığın içinden geçen zavallı bir mazlum gibi...
Aşka, her zaman mutlulukla sahip olmalı... Hayat çok zorken bile aklına gelen tek şey, aşkı sevmek olmalı. Hayatını ışıkla dolduran, sana huzur veren, karşı koyamadığın bir kalp; her daim olmalı hayatında...
İnsan bir kez sevdi mi, ne olursa olsun sevmeyi bırakamaz, sadece sevmeye ara verir. Zaman, sevmeyi unutturmaya yetmez. Yeniden sevme, yeniden sevebilme umudu insanı hep diri tutar. Aşk, biraz da unutulması imkânsız anlardır. Şu an aşkı düşünmeye başladığında aşkı besleyen duyguların öne çıkıyor. İnsan bir kez sevmeye başladığında, bütün bir hayatını veriyor. Sonsuz sevgi, alıp götürüyor insanın bütün bir benliğini.
Kimi zaman güvensiz ve üzgün hissetsen bile, eğer âşıksan, mutlu olmak için hep bir nedenin oluyor. Gündüzü geceyle karıştırır, ayı güneş zannedersin kimi zaman. Dalar gider bir yarın hep uzaklara. Kalbini çalan bir kalbin varlığı, hayatına durmaksızın umut aşılar. Acıların sevince dönüşür önce, sonra muazzam bir acı kalır en sonunda. Hayatına durmaksızın umut aşılayan o kalp, gün gelir sana nefes alma fırsatı bile sunmaz. Aşk, yinede her şeye rağmen mutlu kılar insanı. Her şeye rağmen seversin, her şeye rağmen sevmeye devam edersin. Bir gün her şeyden vazgeçsen bile, günün birinde, yeniden aşkı kovalarken bulursun kendini. Aşk, aşkı kovalayan insanları sever biraz da...
evlenerek hayatımı mahvettim'demiş
William Saroyan.
hayatlarımızı mahvedecek bir şeyler
her zaman vardır,