Artık yürüyüşe çıkamıyorum yollarda: yüzüm kızarıyor kalçalarımın genişliğinden ve gözlerimin altındaki kara çizgilerden. Ama gel çiçek vazolarıyla ve yanıma koy onları, ve daha uzunca çal benim için sitarını: O'nun hatırı için boğmak istiyorum kendimi güzellikte.
Uyuyan için okuyorum bu unutulmaz dizeleri. Saat be saat
emiyorum balkonda gürbüz gün-ışığını. Bir yemiş gibi damıtmak istiyorum balı özüme. Çam-ormanından esen yel yalıyor yüzümü.
Işık ve rüzgârlar boyayıp yunuyor kanımı, benim yunup arındıracağım şeyi seviyorum da ondan, nefret etmiyorum, sızlanmıyorum, seviyorum yalnızca.
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta