Gelir çok uzaklardan hüznün. Uzanır ağladığım yanıma. Bir serseri rüzgârı dost edinmiş kokun, süzülür sevdalı yarıma. Ve benim şafağım olur o an kokunla gelen rüzgâr. Tertemiz, bakir, kirlenmemiş bir merhaba olur ömrüme. Yani sen sabahları bir günaydınla uyandığın içimde, rüzgârın getirdiği kokunla her şafak içimde tazelediğimsin.
Soğumuş öpüşlerin, solmuş parmakların tende ve ömrüm kadar eminim ki artık gözlerin de hiç bilmediğim bir ifade.
Ama yinede korkulu düşlerle gezindiğim, bitimsiz tedirginlikleri sindirdiğim ömrümde, senin kokun hiç değişmemiş, hep aynı en tanıdık huzurum içimde.
Sen içimi karartıp ak sulara saldığım. Sen büyük gururla beklediğim sonra bıraktığım. Sen adına bildiğim her şeyle savaştığım. Sen yolları, trenleri, rayları ucunda hep sen varsın diye sardığım. Sen yanında büyüdüğüm adına yaşlandığım. Senin kokun hala tek huzur nedenim içimde. Sen benim ömrümde tek sevda saydığım…
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta