Hüzünlerin zindanındayım yine;
güneş ışığına hasret, sana hasret.
ovaları, bozkırları özlüyorum,
bir de seni ve de sesini.
Badem çiçeklerinin kokusunu,
erik dallarındaki pembemsi çiçekleri,
Bugün seviştim, yürüyüşe katıldım sonra
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Devamını Oku
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Hüzün zindanı , cennetin bir köşesindeki hücrede, sevgiliyle yaşanabilecek, onunla konuşulabilecek ya da sitem edilebilecek bir mekansa eğer özlem olmasının dışında.....
Güzeldi sayın Mustafa Yılmazizmir..., kutluyorum...
harika..
kutluyorum
namık cem
Sn:Yılmaz şiirinizde teşbih sanatı var...
anlamlı,hüznün sevgiye sinmişliği ve sorular...
harikulade bir çalışma efendim,puanımla kutluyor,antolojime alıyorum,saygılarımla
Secvgi, sorgulama, hasret.. Şiirde her duygu var. Kutluyorum, saygılar
Bu şiir ile ilgili 4 tane yorum bulunmakta