Kaygılarla örselenen şu gönlümün çardağında uzak çölleri izliyorum
Yudumlara bölünüyor her gece hayat, ben aşkın şiirlerini istifliyorum
Senli anılar dönüyor yorgun usumda, ıslak bulutları güneşe seriyorum
Özlemin çadırları çürüdü yar, kum fırtınaları başladı gelmiyor musun?
Sevdayı okşardı savaklar, şırıltılı bir nakarat olurdu zaman, ürperirdi aşk. Yeryüzünün tüm saklılarında adım dolaşırdı, ben tıknaz yüzümün kıvrımlarına sevginin resmini yapar iken. Sarnıçlarda eskimiş yolculuk anıları olurdu geçmiş, yorgun kervanların sırrıyla örselenirdi hayat. Kırık düşler sunağında ben adresini arardım, kan revan içerisinde uyanmadan uykulardan. Dilin alışkanlığı olurdu adımın, soylu sevişmelerin fısıltılı sessizliğine henüz soyunmadan an.
Kaf önce hafif hafif düşüyorsun sonra
kızıl kızıl dağılıyorsun elimde kalıyor iki nokta
atıp kırmızı bir gül kalbimin tam ortasına
kaçıyorsun mevsimlerden mevsimlere
tahtı çalınmış bir padişahım oysa
kayboluşunu arayan hesapsız yolculuklarda
Devamını Oku
kızıl kızıl dağılıyorsun elimde kalıyor iki nokta
atıp kırmızı bir gül kalbimin tam ortasına
kaçıyorsun mevsimlerden mevsimlere
tahtı çalınmış bir padişahım oysa
kayboluşunu arayan hesapsız yolculuklarda
yüreğinize sağlık, Selahattin Bey...nicelerini dilerim...en kalbi selam ve saygılarımla
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta