Hüzünler Şiiri - Mahmut Yılmaz

Mahmut Yılmaz
3

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Hüzünler

I
işte böyle
ansızın çıkışından önceleri
yakut renkli güneş batarken memleketinde
bin şahit ve ben
tavernamsı güz kalıplarında
bilmeden
ve seni tanımadan
senin yerine de gördü gözlerim
bilinmeyen akşamları
ve tanınmayan gözlerini
gördü gözlerim
yani fabrikalarını da şehrin
solgun benizli işçiler
ve uzamış
ve ağarmış sakallarını sıvazlayarak
asgari ücretli günler düşlüyorlardı
ve bir toy türküsünü
toy sahibinin hatırına
yürekten söylüyorlardı
gözlerini
ve türkü yapışmış dudaklarını
gördü gözlerim

II
kısa sürdü
bir bakış sonra bir bakış ve sonra
sonrası maddeden koptu
sonrası konuşamamışlık
sonrası hüzün sonrası acı sonrası
yakut renkli güneşe serilmiş zaman dilimi
tüketilemeyen düşler
barınıyoruz işte
kendimizden kendimiz çıkarıyoruz
kahrolası savaşın çocuklarından tespih tanesi diziyoruz
19 bülteninden sonra
ve sonra
namussuz birer mahluk oluyoruz ki
sorma
bu gün epey Afgan’ım
ve kar düşüyor sonbaharına halkımın

III
Bakınca
Bir akşam aymazlığı gibi gelirsin
Oysa ne yaman bir sohbet yorgunusun
gecesizlikten
Toprak kokuyorsun
Tanrı gibi sessiz ve derinden
Gülüyorsun
Ve tanrı kadar gerçek
Hep kendin oluyorsun

ıv

Ara sıra
Olduğumuzda olur
Uçuk bir şiirin dizelerinde
Ve ara sıra solduğumuz
Biyoloji kitaplarının yapraklarında
Varız
Öyle ya da böyle
Hileyle
Yutulduğumuz
Ve bir şarkılık sohbetlerin
Nutuklarında satıldığımız
Ve bir bıçak darbesinin bestelediği
Yanık oylarda varız
Varız beee…
Gene de varız…

v

Çok ölüyoruz çok
Öldürsekte ölüyoruz ölsek de
At sırtında tank üstünde
Koca bir adımla
Sıçradığımızda
Ve kendimizi atıp gök yüzüne
Bomba olup yandığımızda
Ölüyoruz biraz daha kalabalık
Hey tanrım
Bu ne kabalık


Kalıcı karanlıklar bırakır
Yaşamın bir yanı her zaman
İrkildiğimiz ikindi düşleri
Sıcak sarı öpüşleri bastırır
Ağlamak zaman alır
İyisi mi takıl gölgemin yokuşlarına
Dalalım ruhuna beraber
Mavi pencereler aşıp
Ellerimizde eriyelim
Karanlık yamaçlar delinir
Dibinden kardelenlerin
Bir yağmur fenerleri muştular
Bir de sen geldiğinde bilirim
İlk yaza dayandığımı
vıı

Grand bar kapısında
Sınanmış sevdanın yazlıkçısıydım
Yağmur çocukluğumu yağıyordu
Geldin işte yeniden
Güz gizemine bürünmüş selviden
Sonradan ve önceden
Bir zaman aralığında
Geldin biliyorum gelmeden
Kanımda damla damla
Pıhtılaşmış yorgunluk türküsü
Geldin biliyorum
dolunay sancılarından
Yakamoz bakışından
Gözlerimin ıslanışından biliyorum.
Şimdi bir şilepte umut yolcusu olursun
Bir dikende gül
Ikiz tepeler de çam kokusu
Son yaz treninde sarmaş dolaş
Hasret olursun
Geldin biliyorum
Düşlerimde eriyen temmuz karı olursun
Bozkırda pembe kardelen
El deymemiş ormanda
Yalnız çınar olursun
Uykumun çöllerinde
Bir garip pınar olursun
Uyanır hoş geldin derim
Hoş geldin mutsuzluğum
Hoş geldin umutsuzluğum
Hoş geldin

Mahmut Yılmaz
Kayıt Tarihi : 11.5.2007 10:00:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Mahmut Yılmaz