Bir obruktu çöl içinde inziva ettiği yer,
Bir haddi hiç görmeden ömrü içinde,
Yer ile göğün karşı yamaçta göründüğü yer,
Yinede bu hal içinde bir ayrılık geliyor akla,
Orada seyredilen emlakin kuturu aklın çizdiği uzaklardan,
Birde hasretin hudutsuz uzaklarına bakmaya hiç usanmadım.
Ancak tezyinat ki hep "Leyl" gecesinde olmayan aklardan,
Mutebere müstahak olan yıldızlı alemler geliyor akla.
Buralarda gezerken elbette ruhu olan hilkatten
Sanma ki, her yerde tavusun rengi yıldızlaşır,
Kimi hayalden kimi hakikatten
Düşündükçe gönlün düştüğü gözler geliyor akla.
Oraları zikretmek şan ile şöhret gibi itiraf,
Münkir'in sorgusundan bizar dolu ahiret ,
Hülâsa, azabın resim olduğu rölyefte,
Maharetin erbabını sorup irşad olmak geliyor akla
Sen dün var olaydım diye hüzün etme
Dün, Kisra'nın sarayı ile canı viran-ı helaka zebun oldu.,
Ne saray kaldı ne Lut'un imdadı duyulmadan yok oldu
Bunların esrarı sırrında "mana ve hakikat" sorusu geliyor akla ,
Kimler gördü, kum tufanında At ve Semut nerede ?
Nuh'un tufanı benzermi verilse, kumun yok ettiği misale ,
Kayalar, topraklar , kum ve Umman altında kalan bir yerde
Şirki ile yalanı başlarına taç eden kavimler geliyor akla.?
Enver Ünver
23 i 05.2023
13.37
Kayıt Tarihi : 23.5.2023 21:19:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!