Hüzünle yoğrulmuş bir kadın

hüzünlerle yoğrulmuş bir kadın
İyi bir ana, kimi zaman sevgili,can, dost
Ilık bir nefes hani
Dünyama can veren güneş
Acılarını yüreğine gömüp
Hiçe sayar kendini benim için

Hüzünlü ve çağlayan sularda
Çaresine kürek çekerken umutla
Kayığında umut götürür,sevinç götürür
Düşünür hep sevdiğini

O bir sevinçtir
O bir mutluluk
Sevgi abidesi falan
Hernekadar başka olsada adı
Sevinçtir yüreğimdeki adı
Sevda sevda sevinç eker yüreklere

Acıları bir yumruk gibi düğümlenir boğazına
Üstüne üstüne gelir herbir kimse
Çalııyı dolaşır itle uğraşmak yerine caizse tabiri

O Sevda denizinde alabora olmuş bir gemi
Dörtbiryandan yara almış
Yanakları tombul,şakakları solgun
Gözleri bir içim su
Gözleri dağ zirvesi
Sarhoş eder şarap niyetine gözleri beni

Hümanizm elçisidir o, iyilik meleği
Umut dağıtır elleri
Isıtır dokunduğunda tenimi
Huzurdur kimi zaman,
kocaman bir umuttur
Kibritin bile olmadığı yerde hani
Işıktır, ışığımdır karanlığı aydınlatan
İlaçtır o
Küpüne sevgi veren sirke misali

Hüzünle yoğrulmuş bir kadın
Konuştukça kurşun gibi deler sözleri
Yara açar herbir cümlesinde
Kanatır hep yüreğini
Yer korkuları kendi kendini

Sevdaya bezenmiş bir kadın
Umut dağıtır yere düşen her bir damlada teri
Vefakar, bir okadar içten
Kara toprak gibi sadık
Yağmur gibi berektli damla damla

Anadır o ve ana gibi merhametli
Karşılıksız seven
İçten ve dolu dolu
Süpürge eder sevdiğine
Rüzgarı selamlayan saçını
Ve Cefakardır, sefasını sürmeden yaşamı

Hiçe sayar kendini
Pareler yaşarken nice gün dolu sevgiyi
İri ve üzüm gözlerinden akar
ha dese çağlar gider selleri
Ok olur batar
Kahreder her bir damlası beni

Hüzünlerle yoğrulmuş bir kadın
Sempatik,biraz çılgın biraz deli
Güzele ulaşmaktır aslında emeli

Varlığımdan önde giden
Canımdan öte can
Aydınlık,bağnazlığı,softalığı kıran
Devrimin solmayan gülü

Hüzünlerle yoğrulmuş bir kadın
Sevecen,hümanist bir o kadar yürekli
Yüreğimde inleyen sevdanın bam teli

Hüzünlerle yoğrulmuş bir kadın
Beni benden alan
Yüreğimi sevdaya salan sevda küreği

Hadi durma
Gel
Yüreğimin kapısını çalmadan gir içeri
Her sabah
Her akşam her gece
Bir kuş gibi süzülerek gir içeri

Selam sana, can sana, yürek sana
Canım sana
Sevdam kurban olsun sana