Gönül defterine nazar eyledim
Her hece her mısrâ cüzündesin yâr.
Mâziyi içimde pazar eyledim
Kederde elemde hüzündesin yâr.
Kapılıp giderken hevâ arkına
Çoktan veda etmiş ömür kırkına
Geç de olsa vardı şimdi farkına
Beden ikliminin güzündesin yâr.
Dünya dediğimiz çile yumağı
Aşılmaz gibidir mihnetin dağı
Âşık mâşuk ile kesmezse bağı
Sabır yokuşunun düzündesin yâr.
Günbegün artarken cürmüm vebâlim
Kırık aynalara sığmaz ahvâlim
Mahrem-i esrara ayandır hâlim
Verilmiş ikrarın sözündesin yâr
Meshur yüreğimin yegâne şahı
Bu şeb-i yeldanın yok mu sabahı
Kaybolan yılların çelimsiz âhı
Hayat ağacının özündesin yâr.
Düş gibiydi hayâl meyâl gördüğüm
Firkat gergefinde aşkı ördüğüm
Senin olmadığın sevda kördüğüm
Baktığım ekvanın yüzündesin yâr.
Zevâle yürürken ten adım adım
Âlem-i ukbâya kaldı muradım
Çileler burcunda dolsa miâdım
Günâhinin gönül gözündesin yâr.
Kayıt Tarihi : 23.11.2011 12:03:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (1)