Hüzünden Bir kamburla yaşıyorum

Hüzünden bir kamburla yaşıyorum onca zamandır
Hesabı tutulamamış yanlışlar yumağında
Elde kalan hüzünlü sözler biriktiriyorum
Hüzne gebe günlerdeyim

Hüzünden bir kamburla yaşıyorum onca zamandır
Sonsuz hüzünlerin hesabını tutmadan biriktiriyorum
Silinmesi imkansız düşlere teslim günlerde
Resimsiz gümüş çerçeve senden yadigar

Hüzünden bir kamburla yaşıyorum onca zamandır
''Keşke sırtını dönüp gitmeseydin'' diyen söz
İçimi dağlayan haykırışınla birlikte susuyoruz
Aşk keşkeye gelmeyecek kadar değerli..... anlıyoruz

Hüzne gebe günler ardı ardına geçiyorken
Hala nefretle sevilirken, gurura teslim olmuşuz..!
Söz ağızdan çıkıyorken son keşkeye teslim olduk
Savaş çığlıkları atıyorken yüreğim...... birlikte susuyoruz

Hüzne yenik pişmanlıklar yaşanıyor heryerde
Kimse bilmiyor kimin kimi daha çok sevdiğini
Aynı anda kısa çöpü çekiyoruz...ayrılık: ''lades'' diyor
Sevgi nefrete yenildi, ''birazcık bile umut kalsaydı'' dedim

Anladımki ''ertelememekte'' gizli hayatın gizemi
Kendini erteleyenler kervanındayım
Ertelememeyi öğrendiğimde..... çok geç kalmıştım
Hüzünden yenik yaralı yürek neylesin

Sorgulamanın sonu gelmeyecekti ömür boyunca
Hüzünler ertelenmeyecek kadar birikmişken
''Geriye doğru anlaşıyor hayat, ileriye doğru yaşanıyor''
Tatlı cadı sementa parmağını şıklatmıyor ki aksın zaman geriye

Birlikte susuyoruz bu hayatta........suskunluğa kurban sevdalarda
Yenik düşler hüzne teslim..!
Acelesi olan yeni aşklarda başlangıç arıyor
Geriye kalan bilmeden bekler sonsuzluk serüvenini

Hüzünden bir kamburla yaşarız onca zaman
Hüzne teslim
Aynı anda çıttt....! ,aynı anda sessizlik
Aynı anda hüzün....!

06-06-2008 Giresun / Tirebolu 24:09

Nurettin Pektaş