Her gece, nasıl ışırsa tan vaktinde yelde,
Öylece doğarsın, seherime gün yüzlüm.
Işığın kuytuları ayân eder doğanda,
Sarmalanan bu huşu yağarken kollarıma...
Kıyılarda dalgalar, yosun tutan kumları,
Örselerken gelgitler arındırır onları.
Beklenen yolcunun nerden geçer yolları?
Ah çekmeyen gönüller bilmezler ki zorları...
Sende buldum sevdayı kururken hep gönüller,
İçtim kuytularından, gezerken haramiler,
Saklı cennetlerinde soğurken gri küller.
Onlar aldım kokuyu, goncayken iri güller.
Sen ki rüzgarlara eş, mil yağarken güneşler,
Akmayan pınarlardan alev kusar ateşler,
Yitikliğinde yokluk, sahte yaşıyor eşler,
Sevdalar ağlıyorken,nara atıyor keşler...
Ölüm nefesten yitik, tarih kokuyor yerler,
Sur dibinde yandı, Süleymaniyede külleşti serler,
Hangi yanmışa sorsan nasıl dayandı derler,
Yılları tüketirken hüzünde yeşeren sevda...
Kayıt Tarihi : 16.4.2009 15:00:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Ali Kenan Erdem](https://www.antoloji.com/i/siir/2009/04/16/huzunde-yeseren-sevda.jpg)
Örselerken gelgitler arındırır onları.
Beklenen yolcunun nerden geçer yolları?
Ah çekmeyen gönüller bilmezler ki zorları...
Kaleminize sağlık..
TÜM YORUMLAR (1)