Bir hüzün güldeste şurada
Ta orta yerinde anılarım
dön bak
ve beni onlarla bırak
Sonra sessizce uzaklaş
ağlamadan
kimseyi ağlatmadan
..
Ne zaman efkarlansam
Bir hüzün çöker
Bir ateş basar içime
Yakar alev alev sinemi
Ayaz gecelerimde
Hasretin öldürür beni
Gurbet elerinde
..
Bu akşam yine hüzün çöktü geceme
Efkarlandım hiç çare bulmadım derdime
Süzüldü dertli dertli gözyaşlarım
Eyvahladım ve ağladım boşa geçen gençliğime
Bu akşam yine hüzün çöktü geceme
Yaşla dolan gözlerim daldı mazime
..
YAĞMUR VE HÜZÜN
Ne zaman yağmur yağsa içimi hüzün kaplar
Bulutlar grileşir gözlerime perde düşürür yokluğun
Hüznümün yolculuğu başlar sonbaharda
Uzak iklimlere,dallara, toprağa
Ellerin uzak kalmasın yeter yorgunluğuma
..
Bir hüzün var gülüşümde senden kalan...
Bir hüzün içimden atamadığım,
Hayalleri söndüren bir hüzün...
Gülüşler eğreti ve sıradan
Bir yol ayrımı
Ölüm ve yaşam
Ne vazgeçtim yaşamaktan
..
boş evleri
uzak otobüslük gidimlerin,
sırlarını fısıldıyor rüzgara
hüzün nasıl örer bir şehri başka
nasıl?
silüet betondur yoksa,
tombul memeli minareleri,
..
Ufkun otesinde yukselen gun
Tahmin etmek zor ne kadar omrum
Sevmisti seni bir zamanlar gonlum
Ah o tatli hatiralar ve huzun...
Yanimdayken kimseyi gormezdi gozum
Birakip beni nerelere gittin be gulum
..
Bir offf çektim habersiz
Demedim kimselere içimdeki yaramı
Kardeşım gitti gelmedi
Yıllardır beklerim yolunu
Ben korkarım karanlıkta
Yüreğim ona yanar
..
Çocukluğumun kaybolup,giden anıları gibiydi
Yere düşen sonbahar yaprakları
Her biri bir yerlere,savrulup yok olurken
Hayatımızın,elimizden akıp gittiğini farkettik,
sevinçlerimizi erteledik,gülümsemeyi unuttuk,
Yalan sevdaları tanıdık,yasaklarla,boğuşur olduk,
..
Nisanın hüzün gözleri
Anlamını kaybetmeye yüz tutmuş
Pervasız pervane çiçeğim
Başına buyruk
Nisanın hüzün gözlerinde buldum seni
Bir gece ateş böceği oldun
..
Üzgünüm
Kardelen solmuş olabilir
Seven unutmuş
Sular durulmuş
Olsun sonuncu olmayan
Kalan yalnız kalabilir
..
Kadim bir gelenekse hüzün
Neş’eyi hangi kumaşa dokumalı?
Bazı gözler sonsuza bakar
Kendi gelir hüzün neden çağırmalı
Palamutlar patlar güneşe sor
İçi içine sığmayan bir yabanıl meyvedir
..
BENİM KADERİM
Kaderimde hep ayrılık, hep yalnızlık
Olmadı bir güne bir gün mutluluk
Benim kaderimmiş acıya dayanmak
Benim kaderimmiş sevdaya susamak
..
GÖNÜL
Her akşam olunca gamda yastayım
Bilki ıraktayım bilki Fastayım
Yatak döşek değil sana hastayım
Yine hüzün çöker gönül dağıma
Kurşun sıksan mavzer ile bağrıma
..
Bulutlar hüzünle bekliyor
Akşamın gelmesini
Üzüntüleri üzerime bırakıp,çekilip gitmek istiyor
Bulutlar hüzünlü müsünüz
Neden beni üzmek istiyorsunuz?
Neden gözünüzden yaşlar akar,neden hüzün vermek istersiniz
Hüzün getirmeyin bana
..
Hüzün yüzlü çocuk.
Bu karda kışta ayağında yırtık terlik,
Sırtında bir ufak çuval odunla
Nereye gidersin.
Üstünde yırtık bir ceket,
Gözlerinde hüzün var.
..
yavaş yavaş
giderek kısalmaya başladı günler
-
nerede o kavuran güneş
şimdi buz gibi ayaz var
-
düşüyor üstüme tek tek
..
Süzerken kirpiklerin gözlerindeki hüznü,
Üzülerek seyrettim mahzun, melûl yüzünü.
Hüzünde yakışıyor yemyeşil iki göze,
Güzellikler katıyor hüzün sendeki yüze.
Güzele ne yakışmaz sanki sana söylenmiş.
Sende aksini gören hüzün bile sevinmiş.
..
İkliminde sıcak
Kimyamda soğuktu geceler
Takvimler hazirana denk düştüğünde
Ayrılık aşka galip
Çelişki içinde çelişkiler
Vakti geçmiş herhangi eski bir eşya gibi
..
Bana kalan hüzün
Gamzelerinden sonra...
Şu masadaydı
Konuşmuştuk
Bol bol güldük sonra...
..