Zaman çığlık dolu; bu son geceden
Aydınlığa indi bütün kederler
Bir ses 'uyan' diyor, 'ölüm gelmeden
Yoksa seni karanlığa iterler'
Zaman çığlık dolu; bu son geceden
Neden korkuyorum, bilmem ki neden
Kelepçe vurdular, eyvah, dilime
Eski bir ülkede, yitirdiklerim
Toztoprak misâli çöktü elime
..
bitir bu işkenceyi, sende artık bana gül
dokundurma elini pıhtılaşan kana gül
bahçe boş; çeşme kuru; nerde bostancıbaşı
gelde feryâd ü figân etme bu hüsrâna gül
yıllarca yatağında uyudum semenderin
çakallar yuvalandı bizim olan hana gül
unuttum gökkuşağı altındaki resmini
nice bühtan ettiler eski bir sultana gül
kâinat oluk oluk boşalırken içimden
yağmur damlası bile olamadım sana gül
..
Yıllardır yütürdüğüm güneşi arıyorum
Hüznümü kolarımla sımsıkı sarıyorum
Sanki dev bir kasırga emiyor yüreğimi
Yoksa bu derin acı ruhumun gömleğimi
Bu hayal,bu pelerin giyen esrarlı kadın
Uçan kelebeği mi,dudağımda feryadın
Kah görünüp kaybolan, kah konan pencereme
Kah demir yumruk gibi sıkışan hançerime
..