güneş
alevden bir portakal
kavruluyor caddeler
yine yakıcı bir yaz sabahı
yapış yapış ter
süzülüyor ince ince
pembe gömleğinden içeri
usulca
yeknesak
duraktaki itiş kakış
toz toprak kaldırım taşları
gölgesinin ayazı vurmuş
gözlerine
tuzlu damlalar
çağlar yüzünde
minik dereler sımsıcak
bir adım
bir adım daha
işte artık
son bir adam
tıklım tıkışlığına sarı dolmuşun
sarı bir tabut misali
nefes kesen yığılmalar
ekşimiş sirke kokusu sinmiş koltuklara
serin çağlayanlar gibi düşler
savurur ıpıslak saçlarını
son model bir Range Rover içinde
sabah kahvaltısı Paris'te
Venedik'te akşam yemeği
o hiç tatmadığı yemekler önünde
hiç gitmediği lüks lokantalarda
en güzel elbiseler içinde
yayılır 'Yves Saint Laurent'
en yakışıklı 'boyfriend' kolunda
bütün mecmualarda yine resimler
'Ah! Şu Paparazziler! '
hüzün dolu yeşil gözler
görmez gelen dolmuşu
kömür karası saçları
yapışmış yüzüne
ter boşanıyor her zerresinden vücudunun
ılık ılık
bir damla sızıyor göğüslerinin arasından
içinde hafif bir ürperme...
hüzün sokağının
hüzün yüzlü kızı
umudu dikilmiş durağa
bir gün…bir ses
'Gideceğiniz yere bırakayım hanımefendi! '
altında son model bir araba
hani hep der ya Tarık Akan
Hülya Koçyiğit'e masumca(!)
şimdilik
dokur düşlerini bir fabrikada
makine başında
hüzün sokağının
hüzün yüzlü kızı
Kayıt Tarihi : 4.9.2006 14:08:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Kutlarım.
Sevgi ve Saygılarımla.
bir tam puanda benden
TÜM YORUMLAR (1)