Lambanın karanlığı çağırıyor beni
Taş kesilmiş duvarlar
Toprak dam üstünde devler
Devden insanların oturduğu evler
Her yanından yara almış dökülüyor toprak
Cinler uykuda, insanlar rüyada
Kerpiç evlerin gözünde ışık
Hüzün ve mutluluk birbirine karışık
Karanlık kör gözlere çekerken sürme
Cinler bile yoksulluğa alışık
Düğün alayı uykuları sarmış
Gözlerde kanlı şafak
Akrep yelkovanı geçmiş
Kim nerede uyuyacak bu gece
Ve nereden kalkacak?
Sözler, dikeni battıkça kanar
Hangi bülbül gülün güzelliğinde yanar
Aşk deyince içimdeki hüzünlü düğün
Benim gördüğüm
Çözülmesi zor bir kördüğüm
Şafak kızarır utancından
Saklanacak yer arar
Bir çay sıcaklığı yükselirken ufuktan
Güneş geceyi ışığıyla sarar
Lambanın karanlığı çağırıyor beni
Yüreklerde deprem
Deprem üstünde düğün
Taş kesilmiş duvarlarda hüzün
Hüzün üstünde yaş süzüm süzüm
Duman yükseliyor saçaktan
Ayın gölgesinde gözüm
Gözüm, özüm ve son sözüm
Bu gece dağılacak kanlı şafaktan
Kayıt Tarihi : 2.6.2014 14:56:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!