Dökülen; şu çıplak ağaçların değil,
Yaralı kalbimin yapraklarıdır…
Sonsuza kadar kapanan şimdi…
Bîçare gönlümün kapaklarıdır.
İçim kan ağlıyor bayram gününde,
Elveda deyişinin yıl dönümünde,
Suçluymuşum gibi, başım önümde,
Gezindiğim yarin sokaklarıdır.
Beni böyle sarhoş eden, serseri;
Yarin bayıltıcı, mahmur gözleri,
Hâlâ yanağımda durur izleri…
Kor ateşten beter dudaklarıdır.
Yüzünde sim gibi duran benleri,
Kar beyaz, süt beyaz, pamuk elleri,
Uzun saçlarının zarif telleri…
Meçhul seferimin duraklarıdır.
Benim oldu tüm arabesk şarkılar…
Masamdan eksilmez oldu rakılar…
Unuttuğu topuklu ayakkabılar;
Hüzün mîracımın buraklarıdır.
Dökülen; şu çıplak ağaçların değil,
Kuruyan kalbimin yapraklarıdır.
İndikleri zemin yabancı değil,
Müstakbel mezarımın topraklarıdır.
Kayıt Tarihi : 27.6.2010 14:22:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!