Sensiz kaç günü devirdim hüzün kokulu yarim
Sabah kahvaltımda öğle aşımda
Ve akşama bulamayışımda;
Mehtabımda, yıldızımda
Belki rüyam beklide kabusumda
Karanlıkta arayışımda.
Sabahı bir türlü sökemez buğulu gözlerim
Bilirsin korkardım karanlıktan
Üşüyüp donardı bedenim korktuğumda
Sarılıp sarmalardın bebek gibi
Güneş gibi yakardı tenin tenimi
Alamazdım kendimi ıslanmış dudaklarından
Bir çekirge gibi ince ve kırılgandın da
İncinmek ve İncitmek istemezdin
Karınca adımlarında irkilir, korku içinde uyanırdın
Ama her seferinde hüzün kokardın
Nefessiz sevişmelerde başlardı yalnızlığım
Aklıma bile getirmekten korkardım
Kalırdım çünkü sonunda, öksüz gibi, yetim gibi.
Ne kadar doğsan da, sabahsız geceme
Yine gidecek, yine başı boş bırakacaksın,
Umutlarım yine çoğul bir zamana kalacak.
Islak bedenimi mehtap da kurutan ruhum
İnceden bir girdaba dalarken gözlerinde
Sönmüş bir volkanın alevini beklerim
Her sonun, bir yeniye gebe kalması gibi
Ölüm gibi, yeniden dirilip ölmeyi beklerim.
Umutlarım çoğul bir zamana gebeyken,
Ortasında nokta nöbetlerindeydim zamana paralel.
Ve Sen!
Giderken adımlarında boğulan suskunluğum kadardın
Aslında Sen hep hüzün kokardın….
Kayıt Tarihi : 9.7.2006 20:13:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!