Kefenlenmeyen mezarsız ölüler.
Mevsim’siz ayrılıklar
Ve zaman’sız ihanetler...
Sonbahar’ın gazabından
Her yıl benden hayalini biraz daha almasından korkuyorum
Gözlerimde kalan bir tutam fer’i çalmasındansa
Bugün seviştim, yürüyüşe katıldım sonra
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Devamını Oku
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Kefenlenmeyen mezarsız ölüler.
Mevsim’siz ayrılıklar
Ve zaman’sız ihanetler...
Sonbahar’ın gazabından
Her yıl benden hayalini biraz daha almasından korkuyorum
Gözlerimde kalan bir tutam fer’i çalmasındansa
Bıktım! ! !
Doğanın ölümüdür belki de güz şiirlerinde her nesneyi ve ilişkiyi hüzünlü kılan.
Uğruna yaş dökülen her mısra’yı kutsal saydım...
Tirajsız bir gazetenin orta sayfalarında,
Seni arıyorum...
/Yüreğimi kaybettim
Sevdam dışında hükümsüzdür/
Şiir mükemmel, final etkileyiciydi.Gönülden kutlarım.Tam puan+ ant. Naime ÖZEREN
Bir şair’in yazıp sildiği birkaç şiir’ini çaldım.
Silinen bölümlerde,
Birkaç mısra’nın izi kalmış
/anlaşılan acı akmış ve kalem her zamankinden fazla bastırılmış/
Ve iki damla yaş,
Kâğıdın bir köşesine saklanmış.
Diline saglık
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta