Korkarak çok ağladım ben annemden doğunca
Huzur güven başladı o karnımı oğunca
Yere bastı ayağım karanlığı boğunca
Ömür nedir ki sence bir yudum süt içimi.
Yeter ki biraz eğil vururlar sırta taşı
Görenler ekmek sanır bunca yoğun telaşı
Her öğünde yenenler bir lokma bulgur aşı
Kurban edeyim derken mundar etti keçimi.
Müddeti dolanları kara delik mi yutan?
Sorar dururum kimdir boşlukta bunu tutan?
Gece gündüz misali dünya çoban aldatan
Güneş suyla esince olur kuşak biçimi.
Ruh rüyaya dalınca nefis ile birleştik
Saraylar inşa edip öyle güzel yerleştik
Cahile ilim için ehil olup pirleştik
Kulak kıtlık duyunca düşündürdü geçimi.
Buruştu yüzüm gözüm çizgiler ömür baremi
“boşa koydum dolmadı” tüketti hep çaremi
Tahta taca gerek yok kat rüzgâra zerremi
Derdi derman bilince biter hayat seçimi.
Dünle yarın arası tek yön gidişli rota
Harcama sermayesi nefesle belli kota
Sevdiklerim sırayla binerler tahta bota
Sonbahar gelince hüzün kaplar içimi.
11.09.2013
Ahmet Çelik
Ceyhan
Kayıt Tarihi : 17.9.2013 00:16:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)