Hüzün Girdabı Şiiri - Haydar Bibinoğlu

Gökyüzü tuvaldir denizler boya.
Hüznümü guruba çiz doya doya.
Ben seni sevmişim kerem misali.
Aşkın yüreğimde ipekten oya.

Alkım denizinde yüzesim gelir.
Renkleri ipliğe dizesim gelir.
Nefesimi nefesine yaslayıp
sevdamı kalbine çizesim gelir.

Saçının teline değmezmiş dünya.
Konya’dan bakınca görünmez Hanya.
Gözlerin gönlümü ısıtsın yeter
ha Tutya’sın ha Tanya’sın, ha Sonya.

Kâh üzüldük kâh sevindik birlikte.
Gülen güldü biz dövündük birlikte.
Kimi düştük kimi kalktık ayağa.
Bir yerindik bir övündük birlikte.

Bahar geçti kirazlara göz düştü.
Kalem bitti ahraz dile söz düştü.
Alev sardı gökyüzünü kavurdu
Yıldızlardan ciğerime köz düştü.

Gurbet misin memleket mi sıla mı?
Türküler de kesti artık selamı.
Lime lime dilim dilim olmuşum.
Kılıç mısın hançer misin pala mı?

Göçmen kuşlar poyrazlarda yoruldu.
Göç yolunda hain pusu kuruldu.
Bulutların eşiğinden geçerken
telli turna kanadından vuruldu.

Gelincikler yine boynunu büktü.
Bülbül gül dalında gözyaşı döktü.
Sonbaharda Kürdevan’ın sisleri
nice dağlar aştı göğsüme çöktü.

Garip bir sessizlik düştü geceye.
Takıldım çözümsüz kör bilmeceye.
Cümle bitti sözcük bitti dil bitti.
Umut kaldı bir anlamsız heceye.

Her sabahın bir akşamı var gülüm.
Ömrümüze yağar bir gün kar gülüm.
Feryat figan çare olmaz ecele.
Ölüm haktır ayrılması zor gülüm.

Kara saçlar kara kaşlar aklaştı.
Alacaklar ile borçlar haklaştı.
Fırtınalar dindi deniz duruldu.
Demir alma günü artık yaklaştı.

Senle yandım, senle birlik söndüm ben.
Zorlukları gözlerinde yendim ben.
Her ölümlü bir gün göçer canından.
Sudan gelip toprağıma döndüm ben.

Ova nerde yayla nerde dağ nerde?
Mera nerde tarla nerde bağ nerde?
Ömür son demini almış gidiyor
hasta nerde mevta nerde sağ nerde?

İstesem de dönemem ki ağlama.
Ağıt yakıp yüreğini dağlama.
Şarap içer ney dinleriz düşlerde
Ak saçına kara yazma bağlama!