Bir ezgi çalar hüzün tazelenir
Karanlık ateşi konar yüreğinde
Tükenmez mum sabrı;
Kelebek misali
Bir ezgi çalar titrer dağ yürekli gençler
Söyleyemez, suskunluğunun şiirini
Oturur içinde besler şavkını
Yine; İçinde öldürür mısralarını
Bir ezgi çalar, huzuru bulur hakikat
Yıldızlara kaçan ayın
Aklını karıştırır kainat
Kadere kalır
Yıldırımla titreyen mukadderat
Bir ezgi çalar, mutsuz-umutsuz
Sergerdan günlerinde
Yaralı yüreğinle dinlediğinde
Siler geçer ruhundaki karaları
Çalınan huzuru
Biricik tebessümle
Ama sen susarsın,
Keşkeler emvacına dalıp gidersin
Bin ölür bir yaşarsın
Ya da yaşıyorsun gibi olur!
Bir ezgi çalar, dayanamazsın
Yaklaşsan da,
Yaklaşmazsan da yanarsın
Kemirip o dağ gibi ruhunu
Çaresizliklerle deniz akıtırsın
Gözlerinden,
Kulağına çınlayan ezgileri
Sezmemek işine gelir
Ve bir ezgi çalar, korkarsın
İçindeki titreyişten
Yola çıkarak
Yıldızlara götürdüğün aşktan
Kendince yarattığın hayali dünyadan
Korkarsın -
Sessiz-eylemsiz kalırsın!
Hasrete çalar her nefes; ezgiler
Yüreğinde
Yaslanıp tenhalığa
Üşüyen bir ateş misali
Oktay, Sakarya
13.04.2019
Kayıt Tarihi : 19.5.2019 02:36:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!