-Yaşam Öğretin Paylaşımcı Her Çiçeğin Özünde Bir Arı
Gözlerinde daima sonsuz Umutlu Sönmeyen Gün Parıltısı
Bilim Işığın Sevgi Yoldaşın Olsun-
(Ali babanın ahırını gördü perdeleri yırtan gözlerimiz
Bu ahırda at gözlüğü takmış nice insan müsveddelerimiz
Geçmişi yıkan geçmişten güzellikleri damıtıp geleceği kuran
Her zaman düşünen her zaman eleştirendir düşüncelerimiz)
Gidiyor servi dalım hasret yanığım
Yüzünde yeni yetme ürkek nemli tüyleri
Ayva sarısı güneş yanığı gülüşüyle
Zaman gelir ana kuzusu baba yadigârı
Vatan borcu denir gider asker ocağına
Sevenleri yol gözler büyütür özlemini
Vatan bekler emekçi yoksul çocukları
O ilk andan itibaren bağrında yakar ateşi
Birçokları farkına varmaz sana yandığımı
Hüznünü ver askerim şahan yüreklim
Bahar gibi şafak sayarak hep özlemdesin
Özleminde büyütürken geleceğe düşlerini
Her kanamanda hüznündeyim bilesin
Dünya böyle kuruldu askerim
Güneşten kopan toz zerresinde
Tek hücreli canlı türedi suda
Ne zaman ki fazlalık başladı üretimde
Âlemde insanlık bölündü sınıflara
O günden beridir kanar insanlık
Yer alma sakın ola zalim safında
“zalimin zulmü varsa mazlumun ahtı var”
Sürer güneşe uzanılan bu haklı kavga
Milyonlar sürünürken
Hazan yaprakları gibi
Aç açıkta kalmamak için
Birileri rahat etsin diye
Durmadan işler üretimin çarkı
—Yoktur onların okullarında-kitaplarında-
Öğretmezler öğrenmeni istemezler
Öğretilerinde ise içi boş öğretiler
“emir demiri keser derler
Aslanı kediye boyun eğdirirler”
Genç Osman’ı zindanda boğdurup yok ederler
An gelir seni bana beni sana düşman eder
Bizi hiç eder kanımızla sefa sürerler
Adalet ve adil bölüşüm arama bulamazsın iyi belle safını
Şiddeti yaratan bir avuç hâkim güç bu ”bezirgân saltanatı”
Açlık sefalet akıl dışı kapitalizmin yarattığı
İyi tanı zülüm kusan çağın kan emici asalaklarını
Bol oku araştır teslim etme gün aydınlığı aklını
Uğruna ölüp öldürdüğümüz
bu güzel “gül vatan” yalan diyar olmuşsa
Özgürlüğü her nefeste duymuyor
bağırsakları gurlarken aç yatılıyorsa
Üretim çarkında yer almak
alın terini emeğini katmak için iş dileniliyorsa
Aydınlığın içinde karanlık karanlığın içinde aydınlık
düşlerini sarsmıyorsa
Adalet emekçiye yansımıyor
yalan dolanla kandırma iç kanama sürüyorsa
Kan kızılı keser sarı ışık gün şafaklarında
kaldır başını bu haksız savaşa
Beyazı onlar kirletti beyaz ordularıyla
Biz kan kızıl suladık gül vatanı kanımızla
Anlamak diye bir derdin varsa anlarsın
Anlamak istemeyene ne desen olmaz fayda
Irk güder en üstün kendini gösterirler
Din derler can başını öne eğdirirler
‘çağdaş’ yüzlerinde bin bir maske
Özgür vatanı zalime peşkeş çekerler
Gülmeye hasret günlerde
solgun gün yüzlerimiz buz keser
Yolunu gözleyen sevenlerin
gözlerinde donmuş gözyaşıyız
Ölümler gelir taze fidanların bedenlerinde
yanar bağrımız
Suskularda kaldık sanma
ezelden ebede akar söylenir kelamımız
“Zenginimiz bedel verir,
askerimiz fakirdendir der halkımız”
Kaç yalancı bahar açtırdılar söylemleriyle
İyi belle dünya sevgimiz insana dairde
O dağ yamacında ölen yiten hem sen hem ben
“Yârin yanağından gayrı her şeyde hep birlikte”
Bitmedi…
Vedat Koparan 23.08.2007
Vedat KoparanKayıt Tarihi : 5.11.2007 10:47:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!