Olur ya bazen öyle...
Gecenin karanlığı gelir çöker üstüne
Aldığın nefes geçmez, tıkılır boğazına
İlla ipe gerek yok ya...
Geçmişin gelir sıkar, geleceğin gelir sıkar
Sonra içindeki o hiç dile gelmeyenler
Yapışır boğazına alacaklı gibi...
Yok kardeşim çivi çiviyi falan sökmez
Göğsüne sığmayan yüreğe hekim ne yapsın
Çarh'ı saadet yoksa serde kader ne yapsın
Her şeyden kaçar da insan bir kendine esir
Ne diyordu şarkıda -Dar kafes hayat cancağızım...
Düşmeyen bilir mi o kafesin buhranını
Kör sağır dilsiz yürek ne yapsın...
Sokaklar karanlık sokaklar ıssız
Yaklaşıyor yaklaşmakta olan sessiz
Bir rüzgardır daldan düşen yaprağı alıp da götüren
Düşmüşse baharında güz mevsimi toprağına
Ne dalın günahı vardır ne de yaprağın eyvahı
İşte göründü eylülün amansız rüzgarları
Dilinde vedalı türküler, dilinde hoşçakal...
Zaman içinde kaybolur gider isimler ve yüzler
Zaman içinde kaybolur dökülen yapraklar
Unutulur gider zaman içinde herkes
Hiç olmamışsın gibi yine döner dünya
Hiç olmamışsın gibi baharı selamlar çiçekler
Kimse fark etmez hissetmez yokluğunu
Hem ne diyordu şarkı:
Varlığı belirsizin anlaşılır mı yokluğu...
Yine de veda etmenin zamanı mıydı şimdi
Koynumdayken onca baharın ılık nefesi...
Kayıt Tarihi : 21.9.2021 15:17:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!