Akıntıların sürüklediği eller
Ağaç köklerini yokluyor yatak kenarlarında.
Bir ağlasa boğulacak, ya da bağırsa...
Akıntılar haberdar bir tek...
Tanrı yok ırmak kenarlarında,
Dostluklar hoş sohbetlerden geçemiyor,
Sevgililer yataklara sinmiş...
İnsanlık boğuluyor, yitiriliyor...
Bir vakit önce bırakılmıştı herşey
Serin ve tatlı sulara.
Dertler, gizler ifşa olmuştu
Suyun suratında.
Bir baksak,
Herşeyi görecektik,
Güldük, yumarak geçtik kenarlarından,
Ciğerler parçalanana kadar
çekildi oksijen aynı zamanda.
Şimdi, bazılarımız
Mutlu varacaklar evlerine.
Musluk sularından kan damlayacak,
Şeffaf şeffaf...
Köyü yaratan kadınlar
Entarileri kirletecekler, döve döve.
Bir atlı geçtiğinde
Ya da
Yaban hayvanları susadıklarında
İnsanlığın eridiğini suyu içtiklerini
Bilmeyecekler...
Unutulmuş zaten, başkası için
Ağlamak...
Kayıt Tarihi : 10.12.2017 16:35:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Ünal Doğan](https://www.antoloji.com/i/siir/2017/12/10/huznun-irmaklari.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!