Gecenin kutsal ıssızlığını selâmlayarak,
heybeme gecenin terennüm ettiği mısraları da koyarak,
gitmek;
Sessiz bir kervan gibi
kanlanmış bir meçhule kıvrılan yılan gibi,
bırakarak kirlenmiş kitaplarını,
şen şakrak sevdalarını.
Dilime dolanır dilrübâ anların çağıltıları,
güller açar gibi
çöker yerleşir içime hüzün.
İnsanlar, bu insanlar
yaşarlar geceleyin gündüzün.
Bana düşen yoldaştır hüzün.
Bana düşen,
kadrini bilmemek gündüzün
kavrulmak kül olmak,
ıpıssız bozkırda yapayalnız ağaç gibi,
ve bir anlık yaşamak
yağmur gibi kar gibi.
Şu beni yargılayan zevâl,
deştikçe deşer yaralı yanımı.
Hüzün yükü zamanlardan,
kastın nedir ey melâl?
Doğdun,
karanlık doğar gibi,
güneşi boğar gibi,
yaşamayı savar gibi.
Bu dolanmalar, konuşmalar,
yaşanmaz bir hayâl gibi.
Yürüyüşler, susuşlar, kalışlar...
Hayat hep melâl gibi,
yaşamak yasak gibi.
(13 Haziran 2001, Sahrayıcedid)
Cem Yakup ÇomakKayıt Tarihi : 4.4.2012 20:54:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Cem Yakup Çomak](https://www.antoloji.com/i/siir/2012/04/04/huzne-dair-ellerim.jpg)
TÜM YORUMLAR (2)