Duygularımızın da hissedilmeye ihtiyacı var!
En korkulanının bile!
Anlaşılmaya ve kabullenilmeye
Zira duygunun ve empatinin intiharı çağında
İnsanoğlundan bunlar sinsice alındığı için dünya bu halde değil mi?
Tüm dünya savaşları aslında içsel/kişisel savaşlar yüzünde meydana gelmiyor mu?
Hayat biz korkularımızdan kaçtığımız, yüzleşmekten, hissetmekten dahi korktuğumuz için daha korkunç bir vaziyette üzerimize çullanmıyor mu?!?
Bastırılmış her duygu sonradan bir canavar gibi içimizi hunharca kemiriyor mu?
Uzlaşmak gerek...
Kabullenmek gerek ...
Sevgi ve anlayışla ait olduğu zamanda yaşanıp, olay ve anılarıyla geçmişe teslim edip yola devam etmek gerek...
Yoksa bir ceset gibi bedeni, vahşi bir hayvan gibi ruhu sürüklemekten başka bir şey geçmeyecek elimize dünya denilen şu sanal alemde...
Sonra 'biz olduk' diyene kadar yeniden bürünüp ete kemiğe, tekrar tekrar aynı işkence...
Oysa ruh özgürlük ister
Her an beden denilen şu kafesten azad olmak ister.
Onunla sınırlandırılmaktan haya eder...
Acı çeker...
Ve aslında İnsan olmak demek
Tüm bunlardan ziyade
Kendi kendinin efendisi olabilen, tek canlı demek...
Özlem SABA
Özlem Saba
Kayıt Tarihi : 1.7.2023 13:27:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Özlem SABA’nın Şiir Kitapları; Münferit Aşklar Aşk Kadından Öğrenilir Beklenen Sevgiliye Hoş Geldin Sevgilim Beni Güzel Uğurla Gül Bahçem Aşkımdan Vurdular Gül Kurusu Ölümler
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!