uçurumun dizleri tutulmuş
oturmuş kenarına ölümü sormuş
ölümün dizeleri:
gölgemde serinlemek ister misiniz
toprağımda beslenmek
yoksa kendi kanınızı mı tatmayı düşlediniz
bir varmış bir yokmuş
bir masal ükesinde bir siyah kedi varmış
o siyah kedi ayrıntıymış
bir masal ülkesinde bir siyah kedi yokmuş
o siyah kedi anlamın ta kendisiymiş
kedi eti yemiş
sakin bir günü ardından gelen
bir aşk kolonisi vardı
şapkasından sihirbaz adam
bir tavşan bir zambak bir kardelen
ve bir de aşk çıkardı
sonra büyü bozuldu
sana gelince.. her göz kapayıp açmada
bir öncekini unutuyorum
gördüğüm güzelliklerinden.
sana gelince küçüğüm,
hayretle ellerin yana devrik,
kollarım arkadan bükülmüş hayattan.
Biz kara damlar gibi erittik
Aklımıza esti gün yüzüne çıkan ne varsa senden benden.
Soluduğumuz ayazı ciğerlerimizde biledik
Bilemedik her yıldızın bumerang gibi
Dönüp durduğunu içimizi yakarak.
Farklarımızı koyduk tam ortaya ki görünmeyen fark sızımızdı.
sebebsizlikler diyordum ya
ortasında, bulmak ortasında yazgının
daha iyiydi sebeb bulmak
bir sebebten bulmaktan
kader
hayır ve
hançerle yazılan yazılar
çıplak elle sunulan yazılar...
şu oyunun sonu nasıldı
ölüm neresinden yakalıyordu
baş kahraman nerde asıldı
işte
ortak bir dil bulduk seninle
dostça
bu dilde seni
seviyorum demek
türkçede sonsuza dek
yine uçurum..
bir gözümün alt köşesi bir gözümün tam ortası
aklımın yüz karasısın bunu bilsen
bilsen ellerini tuttuğumu
* siz yoktunuz benim senliğimde oysa
oysa biz onları bekliyorduk...
Camekana baktı durdu kız
Yavaşça geçerken tereddütün yanından
Oysa içerde istanbul cıvıltısı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!